Okurken içimde bir şeyler koptu dediğim nadir kitaplardan biri.
İnsanlık tarihi kadar eski bir uygulama olan kölelik hakkında yazılmış bir eser.
Yerküre var olduğundan beri insanlık tarihinin en kötü uygulaması. Maalesef yeryüzünde var olan bütün uygarlıklarda, bütün dinlerde, bütün kültürlerde var olmuş bir uygulama kölelik.
Kitap 19. Yüzyılın başına Amerikada yaşanan kölelik, köleler ve kölelik karşıtı insanların hayatından bir kesit veriyor.
Bir çiftlikte insanlık dışı bir ortamda hayatını sürdürmekte olan bir köle kızın bulunduğu çiftlikten kaçışı ve özgürlük sevdası ile başından geçen olayları anlatan bir eser.
Kahramanımız annesinin terk etmesi üzerine tek başına kalan ve bulunduğu çiftlikten kaçan bir kökenin hikayesi. Kaçma sebebi hem annesi gibi özgürlüğün kavuşmak, hemde annesinden hesap sormak.
1800 yılların Amerikasında uygulanan köle ticareti ve köleliğin en çıplak şekilde gözlerinin önüne serilmesi. Köle karşıtı insanların yaşadıkları da kölelerin başına gelenden farksız. Akıcı bir dille yazılmış ve o günlerin yaşantısını çok güzel anlatmış. Okurken çok hüzünlendim.