Herkese merhaba Okurken bayağı zorlandığım ama bir o kadar da çok çok etkilendiğim, kesinlikle ilerde defalarca dönüp bakmak isteyeceğim bir eserden bahsetmek istiyorum. Gerçekten tam anlamıyla sefilliğin kitabı diyebilirim. Kitap 1800’lerin Paris’ini anlatsa da aslında sefillik her zaman her yerde mevcut. Hatta Hugo kitabın başında bunu “Erkeğin cahil ve umutsuz olduğu, kadının ekmek için bedenini sattığı, çocuğun kendini ısıtacak bir ailenin yokluğunda acı çektiği her yerde Sefiller kitabı kapıyı çalıp şöyle diyor: Sizin için geldim, sayfalarımı çevirin.” Sözüyle de çok güzel özetlemiş durumda. Bu cümlenin geçerli olmadığı toplum, dönem var mıdır? Karakterler değişse de yaşanan acı ve sefalet her zaman aynı maalesef. Ve Viktor Hugo’nun eleştirdiği nokta: Toplum güçsüzü daha da ezerek sefillerini kendi oluşturmaktadır. Demokrasi aşığı olan yazarımız toplumun düzelmesinin daha eşitlikçi bir ortamla yani demokrasinin olduğu bir yönetim şekliyle mümkün olacağına açıklık getiriyor. Bi yerde okumuştum. Hürriyet Şairimiz Namık Kemal’in de öldüğünde elinde Sefiller kitabı varmış. Eserde romantizm akımının etkisiyle iyiliğin ve kötülüğün çatışmasını sürekli görüyoruz. İyiliğin, buz tutmuş kalpleri nasıl ısıttığını ve bir iyiliğin milyonlarca iyiliğin başlangıcı olabileceğinin örneklerini sergileyen karakterlerle tanışıyoruz. Adaletin yargısız infaz yaptığı Jean Valjeanlar, çocuğu için bedeni de dahil her şeyini feda eden Fantineler, anne baba sevgisinden yoksun sokaklarda yaşayan Gavrocheler ve kötü insanların ellerinde katlanılmaz acılara maruz kalan Cosetteler…. Yazar eserini “Ölmek bir şey değil, yaşayamamak korkunç.” Sözüyle tamamlıyor. Aslında 1700 küsürlük eserin özeti tam da bu söz diyebilirim. Bazı hayatlar var ki ölüm beklenen cennet. Yazarın araya girip uzun uzun tarihi olaylardan, Paris sokaklarından ve hatta lağımlarından bahsettiği kısımlar çok yorucu olsa da genel olarak etkileyici bir eserdi.

Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202488,4bin okunma

·

53 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ümran Baykondu