Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

126 syf.
5/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Gündelik Hiçlik
Gündelik Hiçlik
’i Küba edebiyatını da okumak gerek kararım sonrası bulup almıştım. Okuduktan sonra Küba Edebiyatı nedir sorusuyla boğuşmak zorunda kaldım. Küba edebiyatı diye sunulan kitapların çoğu sürgün edebiyatıydı. Bulabildiklerim Florida ya da Avrupa’ya göçmüş/sürülmüş/kaçmış Kübalıların etrafında geçenleri anlatan eserlerdi. Umarsız bir sıla özlemi çeken Kübalıların gitme nedenleri muhtelif görünse de çoğu Anti-Fidelistlerdi. Kafamdaki soru büyüdü de büyüdü. Hiç devrim öncesini anlatan, devrimi olumlayan, Fidel’i sevmeseler de devrimi sevenleri yok muydu? Şimdiye kadar, şairleri saymazsak, 3 Kübalı yazar okumuşum. (1) Devrim öncesi Küba’sını anlatan
Vefasız Peri
Vefasız Peri
’nin yazarı
Guillermo Cabrera Infante
Guillermo Cabrera Infante
, önce devrimi destekleyen, yeni devlette görev alan ama sonrasında devrimci kalsa da Fidel eleştirileri yüzünden sürgüne gönderilen bir yazar. (2) Devrim sonrasında kaçan Kübalıları anlatan
Felaketzedeler Evi
Felaketzedeler Evi
’nin yazarı
Guillermo Rosales
Guillermo Rosales
, devrim ile çok derdi olmayan, “geldik de çok iyi oldu sanki” tavrını ha bire vurgulayan bir yazar. Ve (3) devrimin hemen sonrası Küba’sını anlatan Zoe Valdes. Diğerlerinin aksine Valdes tam bir karşıdevrimci. İlk iki kitap leziz okumalar sunuyor, ama Gündelik Hiçlik edebi açıdan da kötü bir kitap. Devrimin umutları nasıl boşa çıkardığını, insanları nasıl yok ettiğini, bireyi nasıl yok saydığını anlatan bir temada dönüyor bu roman. Bir kadının ve çevresindekilerin gündelik yaşamları üzerinden, Küba edebiyatının garip bir yanı sayılan “edepsiz bir cinsellik” vurgusu es geçilmeden yazılmış.
Fredric Jameson
Fredric Jameson
’un iddiası aklıma geliyor: “Üçüncü dünya edebiyatının tümü kaçınılmaz olarak ulusal alegoridir”. İddia sadece yurtdışına açılmak isteyen bir yazar için doğru bence. Yani, bir yazarsanız, dışarıda da tanınmak ve takdir görmek istiyorsanız, çerçeveniz ne olursa olsun, kişileriniz ve olaylarınız ülkenizin (sefil!) durumunu yansıtmak zorundadır -ülkemiz örneklerini siz düşünün! Yani, romanın asıl karakteri Yocandra aslında bize günlük yaşantısından veya cinsel maceralarından bahsetmiyor; devrimin getirdiği saçmalıklardan, hayal kırıklıklarından, iç karartıcı bürokrasiden ve insan ilişkilerine getirdiği onmaz yükten bahsediyor. Eh bu da zaten Waldes’in ideolojik konumlanışını gösteriyor. “İdeoloji, kişilerin gerçek koşullarıyla kurdukları imgesel ilişkilerin temsilidir” demiş Wallerstein. Mesela, herkesin eğitim görme hakkını önemsemez Yocandra, hak etmediği halde üniversite diplomasını, hem de hiç uğraşmadan hatta okulun kapısına uğramadan, alabilmesini eleştirir. Herkesin işinin olmasını değil artık yayınlanmayan bir derginin yayın kurulunda olmasını ve kendisine çok istediği kişisel bakım malzemeleri almasına yetmeyecek bir maaş ödenmesinden bahseder. Devrim sonrası el konan burjuva bir konağa içindeki sanat eserlerinin kıymetini bilen bir sanatçının değil kaba ve pek tabi yoz bir işçi ailesinin yerleşmesine isyan eder. Bunlar yazarın neye nasıl baktığını gösteren işaretler. Anlattıklarından çok daha fazlası gerçekten olmuş olabilir Küba’da. Lakin metnin tonu, herkesin üniversiteye gidebilmesi, herkesin maaş sahibi olabilmesi veya işçinin bir konakta oturmasını baştan saçma gören burjuva bir duruşa sahip. Nasıl yapılamadığı değil, neden böyle yapıldığıdır dert edilen. Gelelim diğer tarafa… Neden Küba edebiyatı devrim öncesi ve devrim sonrası sürgün/kaçış/göç diye ikiye ayrılmış görünüyor. İki ihtimal var: ya Küba devrimi yeni edebiyata can suyu taşıyamamış ve var olan edebi damarı köreltmiştir, ya da bizim yayın dünyamız yeni Küba edebiyatına kördür! Buna şu an ben cevap vermeyeyim, Küba kültür derneği vs. oluşumları yürüten siyasi oluşumlar versin. Hiç mi edebiyatı kalmadı bu ülkenin? Çevirip yayınlasanıza! Üretemediler mi? Neden? Küba devrimini sahiplenen ve şanslıyız ki dilimize tercüme edilen
Alejo Carpentier
Alejo Carpentier
gibi bir yazar var okunmayı bekleyen. Çağdaş Küba edebiyatının temsilcilerinden
Miguel Barnet
Miguel Barnet
var yeni çevrilen. Infante'nin diğer kitapları var.
Ernest Hemingway
Ernest Hemingway
’i Küba edebiyatı içine almalı mıyız? Onları da okuduktan sonra dönüp bir daha elden geçireceğim bu incelemeyi. Şunu da okumalısın diyen varsa, ne mutlu olurum! Velhasıl kelam, illa arka planı görmezden gelip iyi bir metin mi değil mi dersek, bu kitap zayıf, basit bir kitap. Okumasanız da olur ama okuyup bana sen anlamamışsın bunu diyenlerle de kapışmaya hazırım.
Gündelik Hiçlik
Gündelik HiçlikZoe Valdes · Telos Yayıncılık · 20036 okunma
·
214 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.