Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Acıların, parçalanmaların dev aynasında kimselerin görmediği detayları sezen haysiyetli bir hassasiyeti vardı. Mesela, bir gün Cemil Hocanın yanında, “Ortadoğu” kelimesini telaffuz ettim. Bana dedi ki, “Ne Ortadoğu’su evladım, neye göre Ortadoğu, kime göre Ortadoğu? Yani sen buralısın, buradasın, Ortadoğu denilen yerdesin. İngiliz bir kavram atıyor orta yere, sen kendini o kavramla tanımlıyorsun. Yani başka türlü bir sömürüye ihtiyaç yok ki bu insanın kendi kendini sömürgeleştirmesidir. Başka bir sömürüye ihtiyaç yok.” Doğrusunu isterseniz prangayı gereksiz kılan, idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek açısından haritaların varlığını tartışmaya açmak değerli ve bambaşka bir şeydir. Oysa bizler çoğu zaman fikri vicdanımızı öteleyerek diyoruz ki “Nihayet bu kavram bir şey değil ki, onu da kullanırsın, bunu da. Hâlbuki biz öyle söylediğimizde öyle olmuyor. Başka bir ifadeyle kavramsallaştırmayı kim yaparsa, hadiseyi o sürüklüyor ve onun üzerinden cereyan ediyor. Siz onun ancak muhalifi olabiliyorsunuz. Muhalif olmaksa eğer çok ciddi bir muhalefet değilse, mevcudu, muhalif olduğunuz şeyi üretmekten başka bir işe yaramıyor. Netice itibariyle batılılaşma diyoruz, çağdaşlaşma diyoruz, modernleşme diyoruz, postmodern diyoruz, deniliyor. Netice itibariyle bunlar birbirinin güzellemesidir
Sayfa 36 - Cevat ÖzkayaKitabı okuyacak
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.