" O an gözlerini açıp odanın kasvetli, karanlık tavanına dikti. Gözbebekleri sanki içeriden gelen bir ışıkla aydınlandı, gözlerinin akı da sanki saydamlaştı ve mavileşti. Gözleri yukarıya dikili kaldı, sonra bir perde indi bu gözlere ve o anlık
yok oldu.
Doktor Polyakov ölmüştü. "
Sayfa 116