dört yıl önce ilk okuduğumda hakan günday'ı sevmemi, zargana ise çok daha öncesinde, kendisini tanımamı sağlamıştı. çok ayarında bir epik öyküydü o zamanlar benim için aynı zamanda uçuk kaçık. şimdiyse daha ayakları yere basan düşüncelerim var.
okurken sinemaya uyarlandığını hayal edip derin düşüncelere daldığım, mutlu sonla biten bir hakan