Gönderi

Son zamanlardaki tahminler 1920'lerden 1950'lere kadar yetişkin erkeklerin yüzde yirmisinin Gulaglardan geçtiğini ya da oralarda öldüğünü; on beş milyon insan zorla çalıştırılmaya mahkum edildiğini; bir buçuk milyon insanın hapiste öldüğünü, üç buçuk milyonun üzerinde insanın gizli polis mahkemelerinde hüküm giydiğini; çoğu 1937-1938 "Büyük Terör"ün kabus yıllarında olmak üzere kabaca bir milyonun üçte ikisinin öldürüldüğünü gösteriyor. 1930'ların sonu aynı zamanda tuhaf gösteri duruşmaları, sabık bürokratların kamuya açık "itiraflar"ı ve korkunç bir ihbar atmosferi, kanıtsız "duruşmalar", kişinin düşman yetkililerin önünde masumiyeti kanıtlanmadığı halde suçlu sayılması ve Nicolas Werth'in hem "Politik Büro'nun bölge bölgeye uygun gördüğü idam kotaları" hem de "politik büyü duruşmaları" dediği şeyle karakterize edilir. Stalin yönetimindeki "Büyük Terör" ün en tuhaf boyutlarından biri Parti üyelerinin temizlenmesiydi. 1937 Şubat'ında yaklaşık bir buçuk milyon üye, neredeyse Partide kalanlar kadar çok üye Partiden aforoz edilmişti! Stalin'in terör kadrolarının öldürdüğü altı yüz seksen bin kişinin hepsi eski Parti üyesi değildi; "düşmanlar'' Rus olmayan etnik grup üyelerini, sabık ruhban sınıfını, "eski toprak sahipleri"ni ve Partinin sadık kullan olmak yerine geçmişe bağlı kişiler olarak görülen başka insanları içeriyordu. Werth, "Büyük Terörün kurbanlarının çoğunun politik polis servisinin fişlediği bireyler olduğuna" işaret eder. "Kotalar şüpheli sayısından daha fazla olduğunda NKVD ya sorgulamalar boyunca tehditle alınmış ifadeleri kullandı ya da kamusal alanlara polis baskınlarına, 1930'lardaki eski bir uygulamaya, başvurdu." Katolik engizisyonlar bile işkenceye bu kadar başvurmamıştı.
Sayfa 97 - Paradigma Yayıncılık, Çev. Mihriban Şenses, Birinci Baskı, İstanbul, Aralık 2014Kitabı okudu
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.