Medeniyetimizin orta yerinde, kenar mahallelerimizde ve işçilerin yaşadığı gettolarda barbar, vahşi bir tür yaratmıştık ve şimdi bu tür afet esnasında bize acımasız hayvanlar gibi saldırıyor, hepimizi kırıp geçiriyordu" syf. 48 İçimizde var olan vahşeti süslü ifadelerle gizlemenin adıdır Medeniyet. Kendine medeni diyen insanların, öteki insanları vahşi bireylere dönüştürmesi, kendini üsttenci bir bakışla görmesi insanlığın en büyük felaketidir. Bu durumu ancak büyük bir felaket olduğunda anlaması ise oldukça trajikomik . Ancak Freud'un "İnsan doğası yıkıcı ve saldırgandır" sözünü düşünüp kitabı değerlendirdiğimizde insanların felaket durumlarında içgüdüsel hareket ettiklerini, sosyoekonomik düzeyin bu gibi durumlarda hiçbir geçerliğinin olmadığı gerçeğini açık bir şekilde karşımıza çıkarıyor. Profesörün "Medeniyet çöküyordu ve herkes kendi başının çaresine bakmak zorundaydı" sözü bile bunları düşünmemize yeterdi. Felaket durumlarında içimizdeki vahşi kişiyi açığa çıkarıyoruz, Kızıl Veba'da, Körlük'te bunu çok net bir şekilde gördük. İnsanların yaptığı ilk şeyin birbirini öldürmesi etrafa saldırgan davranışlarda bulunup yakıp yıkması, erkeklerin kadınları esir alıp dilediğini yapması vb. örnek olarak gösterilebilir.

Kızıl VebaJack London · Can Yayınları · 202032,2bin okunma

·

45 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gerda Taro