Âteş aldı bu dünyâyı alışdı
Kâfir İslâm birbirine karışdı
Kullar azdı Hak’dan belâ erişdi
Kebâir küfüre istinâd eyler
Nisâ ricâl birbirine karışdı
Ehl-i şekā ısyân ile görüşdü
İblîs mel‘ûn murâdına erişdi
Yürüdür tuğyânı i‘timâd eyler
Edeb ü hayâdan olmuşlar berî
Îmân u İslâm’dan kalmışlar geri
Bahr-i şekāvetde civân u pîri
Râh-i şerîatden istib‘âd eyler
Eyvâh İslâm bugün bozuldu gitdi
Tarîk-ı dalâle düzüldü gitdi
Îmân irfân ise süzüldü gitdi
Dem-i gaflet kalbde incimâd eyler
Kebâir: Büyük günahlar.
İstinâd: Dayanma, güvenme. Senet, delil. Hüccet sayma.
Nisa: Kadınlar
Ricâl: Erkekler
Ehl-i şekā : Bedbaht, azgın, âsî
Tuğyan: Taşkınlık, azgınlık, coşkunluk.
İstib‘âd: Uzak görme, ihtimal vermeme
İncimâd: Donma, buz hâline gelme.