Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ey Allah'ın Resulü! Allah için söyleyeceğim! Ve Hazret-i Aişe, kendisine hayret ile bakan gözler arasından süzülüp hücresine girdi. Ellerini ulvilik alemlerine kaldırdı. Öyle içten, öyle derinden yalvarıyordu ki, adeta kendisinden geçmişti. Diyordu ki ; -Ey biniyaz Allah! Ey sermayesizlere sermaye veren şanı yüce Mevlam! Zat-ı uluhiyetin hürmetine, nurun şerefine bana imdat et. Beni sen, bütün müminlerin anası kıldın. Kalbime hepsinin şefkatini koydun. Evet, beni müminlerin anası kıldın da, kalbime hepsinin sevgisini yerleştirdin. Bir ana hiçbir zaman evladının yanmasına razı olamaz. Ya onları da benimle cennete koy, yada beni de onlarla beraber cehennemine at! Müminlerin temiz ve pak annesi Hazret-i Aişe (radıyallahu anh) böyle diyerek dua ediyordu. Gözlerinden billur, billur yaşlar akıyordu. O nur tanesi, müminlerin derdi ile bikarar olmuştu. Bu esnada melekut aleminde bir şimşek çaktı ve Sultan Melek Cibril, Arş-ı Aladan yeryüzüne süzüldü ve bir anda yetişip Allah'ın Resulü'ne hitap etti; -Ey Allah'ın Resulü! Cenab-ı Hak sana selam ediyor ve buyuruyor ki: "Aişe'ye söyle ey Habibim! Sen benim Resulümün zevcesisin. Nasıl caiz olur ki, biz Azimüşşan seni cehenneme atalım? Ateşe nasıl gönderelim seni? Biz kulumuza karşı ananın evladına olan şefkatinden çok daha şefkatliyiz! Keza, evladı evladı anasından ayırmak olmaz. Ya Aişe! Kalbin rahat olsun. Gönlünü hoş tut. Hiç şüphe etme ki, yarın kıyamet gününde bütün mümin evlatlarını sana kavuşturacağız. Onların Rabbi onları tertemiz meşrubatla sulayacaktır Altından nehirler akan cennetler onların olacaktır.
Sayfa 123Kitabı okudu
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.