Addie Bundren ölüm döşeğinde olan bir kadındır ve kendi kasabası Jefferson’da, ailesinin yanında toprağa verilmek ister. Kocası Anse ve beş çocuğundan son isteği budur. İyi bir marangoz olan oğlu Cash, annesinin tabutunu hazırlar. Böylece Addie ve Bundren ailesinin diğer fertlerinin, katır arabası üstündeki tabutla olan uzun ve zorlu yolculukları başlar ama kimsenin tek derdi tabuttan gelen ceset kokusu değildir. Faulkner, bilinç akışıyla kurguladığı kitabında on beş farklı anlatıcı, tek bir olayı kendi bakış açılarıyla aktarıyor okura. Bu da kitaptaki üslubun ve dilin sürekli değişmesine sebep oluyor. Dün-bugün-yarın şeklinde bir zaman zinciri olmayışı, karakterlerin zihninden geçenlerin ve düşlerinin biraz da gerçekle yoğurulması, kullanılan şiirsel dille birleşince kitabı modernist romanın eşsiz bir örneği yapıyor. ️Bölümler arasında kronolojik bir sıra olmadığı için biz okurlara büyük görev düşüyor. Kitabın iyi anlaşılabilmesi için notlar alarak okumak faydalı olacaktır. Özellikle ön sözü iyi sindirmek, okuma esnasında karakterlere ve üsluplarına hakimiyet sağlayacaktır. Peki nedir bilinç akışı tekniği? Karakterlerin düşüncelerinin ve söylediklerinin, cümle yapısı gözetmeksizin olduğu gibi aktarıldığı edebi bir tekniktir. Yapıtlarda daha çok iç diyalog şeklinde karşımıza çıkar ve modernist akımla da yakından ilişkilidir. Nice kitaplara!

Döşeğimde ÖlürkenWilliam Faulkner · İletişim Yayınevi · 20181,248 okunma

·

166 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Vivlonesia