Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yirmi birinci yüzyılın ikinci on yılına gelindiğinde bu koşulların hiçbir artık geçerli değildi. Ekonomik olarak Türkiye yeni bir sinai güçtü; eski yalıtık kırsal toplum, birkaç uzak bölge dışında neredeyse yok olmuştu. Türkiye küresel ekonomiyle de önemli ölçüde bütünleşmişti. Kültürel olarak kent ile köy arasındaki uçurum hızla aşınmıştı ve eski Kemalist seçkinlerin, yüksek eğitim ve idari beceri üzerindeki tekelini kaybedeli çok olmuştu. Devlet bürokrasisi gibi ordu da ilerlemenin meşalesi olarak ayrıcalıklarını kaybetmişti: Askerler meşru çıkarlarını korumak için, tehdit etmek değil müzakere etmek zorundaydı. Lojistik açıdan da, sosyal medya bir yana, ulaşım ağının büyüyüp gelişmesi ve yüzlerce özel radyo istayonuyla birlikte kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması sayesinde, darbe yapmak olanaksız olmasa bile son derece zordur. Uluslararası açıdan, bir askeri darbe, çok olağanüstü koşullar hariç dış destek bulmayı umamaz ve olasılıkla yabancı yatırımcıların kitle halinde kaçmasına, dolayısıyla yıkıcı ekonomik sonuçlara neden olur. Kısaca, ancak olağanüstü iç savaş ya da devletin çökmesi koşullarında ordunun tekrar yönetici gibi davranması beklenebilir.
Sayfa 26 - Alfa YayınlarıKitabı okuyacak
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.