Bu asırda alimler 3 türlüdür:
1 ) Şeriat'ın Alimleri
2 ) Çoğunluğun Alimleri
3 ) Sultanların Alimleri
Şeriat'ın Alimleri: Hak kendilerini nereye yönlendirirse, oraya yönelip hakkı söylerler. Taifetul Mansura (yardım edilen taife) ve Fırka-i Naciye (Kurtuluşa eren grup) onlardır. Onlardır yalnız bırakılsalar ve kendilerine muhalefet edilse bile Nebi'nin (sallallahu aleyhi vesellem) sünnetini ulaştıranlar. Bunlar dinin, takvanın gerçek ehlidir. Bunlar Müslümanların önderleridir. İşte haklarında etleri zehirlidir denilen alimler bunlardır. Çünkü onlar dinin, ilmin ve veranın gerçek ehlidir. Kalbinde hastalı olan kişi ancak onlara dinlerinden dolayı buğzeder. Bunun manası onların hata işlemekten uzak oldukları değildir. Onlar hata yaparlar, hata yapmaktan masum değillerdir fakat hatayı ilimde ve içtihatta yaparlar. Şehvet, şahsi maslahat ve dalalet sebebiyle yapmazlar. Evvelkiler gibi onlar da içtihatlarında hata eder. Sahabe ve Tabiin (radiyallahu anhum) da hata etti.
İkinci Tür Alimler: Cumhurun Alimleri
Bunlar ne Şeriat'ın ne de Sultanların alimleri değillerdir. Çoğunluğun alimleri dinleyicilerin kendisinden talep ettiği şekilde fetva verirler. Cumhurun istek ve arzularına göre fetva verirler ve kendilerine tabi olan yığınları ellerinde tutmaya çalışırlar. Kalabalıklarını artırabilmek için Cumhuru kontrol altına alırlar. İnsanların çoğunluğunun bir şeyhin yanında toplanması, onun taşıdığı şeyin hak olduğunun kanıtı değildir. Olabilir de olmayabilir de, fakat bunun hak olması zaruri değildir. Çünkü genelde insanlar ucuz olanın etrafında toplanırlar, değerli olanın etrafında toplanmazlar... Bu sebepten dolayı çoğunluğun alimleri de çoğunluğa göre fetva verirler. Allah'ın rızasını gözetmezler, ondan korkmazlar, Allah'ın vereceği sevabı aramazlar. Fetva verdikleri zaman, çoğunluk kendilerinden razı mı değil mi? diye bakarlar.
Üçüncü tür alimler: Sultanın Alimleri Talep edilen şeye ve Sultan'ın kendilerine verdiği emre göre fetva verirler. O neyi emrederse onun fetvasını verirler, o neyi yasaklarsa onu yasaklarlar.
-Şeyh Süleyman Ulvan.