Meister Eckhart
İkinci büyük temel düşünce, tanrının ve insan ruhunun birliğine dair eski mistik öğretidir. Ruh, tanrının tasvirine göre yaratılmıştır. Eckhart'ın yukarıda izah ettiğimiz tanrı tasavvurunda bu, şu anlama gelir: Tanrı gibi ruh da üçlüdür. Bilmek, öfkelenmek, ve istemek olmak üzere, her birinin karşısında Hıristiyanlığın üç ana erdemleri inanç,
Sayfa 260 - +261Kitabı okudu
·
316 görüntüleme
Ortaçağ felsefi düşüncenin gidişhatı hakkında bilinenler için çok eksikleri olan bu kısa özetin sonunda genel bir açıklamada daha bulunmak istiyoruz: Dönemin felsefesi Hıristiyan teolojisi ile kardeştir, hatta iç içe girmiştir. Düşünürlerinin hepsi ruhban sınıfından, genelde de tarikatlardandı ve neredeyse hiç istisnasız eserlerinde hâkim oldukları ve bilginin ve geleneğin kaynaklarına ulaşmalarını sağlayan tek dil olan Latinceyi kullanıyorlardı. Ruhban sınıfına ait olmayanlar, "acemi" sayılıyordu. (Almanca'da) acemi kelimesinin hem ruhban sınıfına ait olmayan kişi hem de konusunda uzman olmayan kişi anlamına gelmesi "acemileri" daha yüce bilgiye sahip olmaktan dışlama zihniyetinin bugün de sürmekte olduğunu gösterir.
Eckhart bir istisnadır. Sadece Latince olarak değil, (ustaca kullandığı) alman dilinde de yazıyor ve vaaz veriyordu. Tek istisna o değildir. Başka önemli düşünürlerin ve Dante gibi şairlerin "acemilere" seslenmeye çalıştıkları, hatta kilise ve üniversite dışı eğitimde bilgileri ortaçağın geleneksel resmini genişletebilecek düşünürlerin ve düşünce akımlarının mevcut olduğu daha yeni yeni gün ışığına çıkmaktadır. (sayfa 262)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.