Üzüm gözlüm; seni anmadan geçen bir tek günüm yok. Seninle gittiğimiz, gezdiğimiz her yer bana sensizliğimi hatırlatıyor. Geçen gün yazarlar sendikasının düzenlediği bir imza günü dolayısıyla fuara gittim. Paraşüt kulesinin yanından geçerken seninle döner yediğimiz o su kenarındaki lokanta ilişti gözüme. İçim acıyla doldu. O gün ne güzel oturmuştuk seninle. Hayvanat bahçesine gitmiştik. Günümüz ne güzel geçmişti. Sensiz hiçbir şeyin tadı-tuzu yok. Her sözün başında "şimdi Zeynep olsaydı" diyorum. Ağzımdan başka söz çıkmıyor. Ama sen dert etme bütün bu kötü günler geçecek. Hele babanın öğretmenliği gerçekleşsin. Seninle o zaman sık sık beraber olacağız ve bu günleri neşeyle anacağız.