Okuduğum ilk Zülfü Livaneli kitabiydi ve kendi kendime kızdım neden daha önce okumaya başlamadım diye. Kitap çok akıcıydi dili de oldukça sade. En çok hoşuma giden şey de kitabın, roman karakterinin ve yazar arkadaşının kaleminden ayrı ayrı anlatılıyor olması. Özellikle roman karakterinin anlattığı yerler çok güzel.
Kahramanimizin adi Sami. Genç yaşta geçirdiği bir felaket sonrası Stockholm' e mülteci olarak gidiyor ve orda yaşadıkları anlatılıyor.
Kitapda en çok beğendiğim alıntı ise şu oldu : " Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor. Bu yüzden insanları dinlemek onları anlamak için yeterli değil. "
Her ne kadar kitabı okurken paylaşsamda alıntıyı incelememin içinde de yer vermek istedim. İyi okumalar. :)