Dönemin entelijansiyası tarafından büyük
övgülere mazhar olan bu seçkin eserin alametifarikası sadece on dokuzuncu yüzyıl Rusya’sının toplumsal açmazlarına değinmesi değil; aynı zamanda bu toplumun ortaya çıkardığı kişilik yapısının tasvirindeki ustalığıdır.Kırsaldaki derebeylik sisteminin çözülüşüyle başlayan sancılı süreç zat-ı muhterem karakterimiz Oblomov ile ete kemiğe bürünür.
Zengin bir toprak sahibinin oğlu olarak dünyaya gelen Oblomov’un karakteri çocukluğundan itibaren ailesi tarafından son derece sağlıksız bir şekilde pasifize edilir.Tek başına kırlarda doyasıya koşmasına dahi izin verilmeyen bu bağımlı kişilik, uçmak için kanatlarını boşluğa açmasına izin verilmeyen yavru bir kuş misali gözümüzün önünde acımasızca engellenir,o kuş ki hayata atılması gerekirken sevenleri tarafından korunaklı bir kafeste hapis hayatıyla örselenmiştir.Serpilip, gelişmesi gerekirken karanlık bir odaya kapatılmış narin bir fidanın, büyüyünce azametli bir çınar olmasını kim bekleyebilir?Okuyucunun da anlayacağı üzre; ebeveynler, evlatlarına en temiz niyetlerle de olsa pekala zarar verebilir. #161738766
Anne ve babanın işlemiş olduğu bu cürüm, yetişkin hayatında onun sırtında taşıdığı bir kambur misali eşlik eder Oblomov’a.Ruhundaki ağırlığın farkındadır farkında olmasına ama o kendi ayakkabılarını bile kendi giymeye alışkın olmayan bir toprak sahibidir, hayat karşısındaki gayretsiz tavrını, gelecekteki müphem zaman aralıklarına sıkıştırdığı muhtelif hayallerle geçiştirir.Bu hayalleri eyleme dökmesini gerektirecek bir amaç bulamaz üstelik kendine, son derece hassas olan kişiliğinin de etkisiyle iyice kendi köşesine çekilir.Onu bu kısır döngüden çekip almak isteyen çocukluk arkadaşı Ştolz’un vesilesiyle tanıştığı Olga dahil hiç kimse bu ümitsiz gidişata mani olamaz.Çünkü o yalnızca bir karakter değil, çoktan ölmüş bir sistemi de temsil eder.
Bakmaktan imtina ettiğim bir ayna bu kitap benim için.Yüzleşmekten sakındığım menfii gerçeklerin yazıya dökülmüş hali.Yazarı menfaat gütmeksizin iyiliğim için çabalayan munis bir dost yerine koydum diyebilirim.Her sayfada ana karakterin üzerindeki ölü toprağını silkelemesini umutla bekledim.(Heyhat! Oysa her vazgeçen insan gibi ne çok yaklaşmıştı mutluluğa! Belki de gücünün son kertesiyle kuyunun dibine indireceği birkaç kazma darbesinden sonra coşkuyla fışkıracaktı hayat pınarı!..)
Yaşam bu işte! Kendini içten içe tüketen bir atalete teslim etmek kolaydır, mutluluk için tırnaklarını kazımalısın, ciddiye almazsan yitip gidersin kalabalığın debdebesi içinde.#161447752
”Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.”
Orhan Pamuk, Yeni Hayat
Keyifli Okumalar :)
Oblomovİvan Gonçarov · iletişim yayınları · 201339,1bin okunma
Yedi büyük günahın varlığını Seven filminden biliyordum, ama bu şeytanı ben de yeni öğrendim :)) Ardına düşmemiz gerektiğimiz konusundaki fikrim ise şöyle; imgyukle.com/i/E4BXOo
Eşsiz bir roman Oblomov. Dünya edebiyatının zirvelerinden. Ve insana çok şey kattığını düşündüğüm bi eser. O anlara gittim geldim.
Çok güzel olmuş inceleme, teşekkür ederim kendi adıma. ^^