Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bugün okulların çoğunda bilgi ve mantık yürütmenin birincil ve geleneksel aracı olan okuma yazmanın nasıl öğretildiğine bakan bir gözlemci, kurmacanın kararlı bir ciddiyet ruhundan kaynaklandığını ve öğretmenlerin de doğal bir şekilde bu ağırbaşlı geleneği devam ettirmeye çalıştıklarını sanabilir. Oysa tarih bize tam tersini söylüyor: Öykü anlatımının kökleri oyun ve şakada yatmaktadır, bugün öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu ise bu gerçeği unutmuş görünüyor. Okuma yazmayı en derin düzeyiyle kavramaya niyetlenen herkesin bu oyun dolu köklerin farkına varması yerinde olur. Oysa okullar tam tersi bir senaryoyu uygulamaktadır. Çocuklar oyunun özgürlüğünden ve gevşekliğinden vazgeçip okuma yazmayı “iyice öğrenmeye” çalışır. Öğretmenler çocukların okul bahçesindeki davranışlarıyla derslikteki davranışları arasında kesin bir çizgi çizerler. Oyun dışarıda oynanır ders içeride çalışılır. Oysa harflerle yaşayan bir ilişki kurmak isteyen bir çocuğun mutlaka oyuna gereksinimi olacaktır. Öğretmen dışarıdaki oyun ortamının sınıfa sızmasına izin vermek zorundadır.
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.