Geçmiş bir aşkın çağrısı ve dönüp
Aynı güçle çekiyor ve itiyor beni,
Aynı güçle tiksindiriyor beni fiziksel ve ruhsal
Anlaşılmazlıklarıyla aralarında yaşadığım
Bu gerçek insanların hayatından!
Ah, gidebilmek, nasıl olursa, nereye olursa!
Gidebilmek o açık denizlere, dalgalar, tehlikeler içinden,
Yol almak açıklara, başka yerlere, Soyut Uzaklığa,
Belirsizlik içinde, gizemli gecelerin karanlığında.
Rüzgara, kasırgaya kapılmış bir toz zerresi gibi sürüklenircesine!
Gitmek, gitmek, hiç durmadan gitmek!
Kanatlanmak için tutuşuyor olanca kanım!
İleri atılmak istiyor bütün bedenim!
Sellere kapılmış gibi bütün imgelemim Çırpınıyor, kükrüyor, kabıma sığamıyorum! ..
Köpük köpük oluyor kızışan isteklerim
Ve kayalarda patlayan bir dalga gibi tenim!
Bunu düşündükçe -
Ey çılgınlık! bunu düşündükçe ey öfke!
Düşündükçe sınırlılığını isteklerle esrik hayatımın,
Birden, sarsılıp yörüngesinden çıkmışçasına
İmgelemimdeki o dipdiri volkanım,
Acımasız, yoğun ve şiddetli dönüşüyle
Kabarıyor içimde uğultusu, sarsıntısı, baş döndürücülüğüyle
Bu karanlık ve sadist kıskançlığı denizlerdeki belalı hayatın.
Hey denizciler, miçolar! Kılavuzlar, tayfalar!
Gemiciler, çarkçılar, serüven arayanlar!