Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Orda çekeceğin fotoğrafları merakla bekliyorum. Eğer filmlerin banyosunu yaptıramazsan bana yolla ben burda yaptırırım, diyordu mektup. Devam edemedim Tanrım! Çıldıracağım. Kim bana bu mektupları yazan? Beni tanıdığını, beni bildiğini, beni beklediğini söyleyen? Ömrümde fotoğraf makinam olmadığını bilmeyen? Ama Önerisi hiç de aptalca değil. Bir an düşündüm. Yetersiz sözcüklerinle anlatacağına, çek fotoğraflarını yolla. Ben buyum de. Burda yaşıyorum de. Çocukları anlatacağına portrelerini çek yolla. Yetinme, ellerinin ve ayaklarının fotoğrafinı çek ve yolla Karların üstünde, şahrem-şahrem yarılmış, pabuçsuz, çorapsız ayakların fotoğraflarını çek yolla Köpeklerin resmini çek yolla. Çıplak, ağaçsız dağların fotoğrafını çek yolla. Ölen bebeyi, kefensiz gömülen bebeyi mezarından çıkar, çek fotoğrafını kapanmış gözkapaklarının, erimiş dudaklarının, şişmiş karnının, yolla.. Fotoğraf uygarlık demek Tüm uygarlıkların üstüne sıçtığım burda, bu uygar aygıtı al,bul buluştur, içine filmini yerleştir, objektifini ayarla, karanlık odaya gir, binlerce metrekarelik fotoğraflar bas, siyah- beyaz, binlerce metrekare büyüklüğünde, kesilip yanyana yapıştırıldığında, zavallı bir insanlık freskini oluşturacak olan fotoğrafları yolla, yalnız sana bunu öneren sevgiline değil, tüm tanıdıklarına, tüm insanlara, uygarlığın ortasında yaşayan tüm insanlığa yolla ki duvarlarını bu güzel görünümle, bu çağdaş freskle kaplasınlar ve içinde bulundukları durum için Tanrılarına yatıp kalkıp şükretsinler, adaklar sunsunlar. Yaşasın fotoğraf! Yaşasın bana bunları yazdıran sevgilim! Yaşasın içine sıçtığım uygarlıklar! Onlar için yaşasın!.
·
277 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.