Gönderi

396 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Uzun bir yolculuğun daha nihayet sonuna geldim. Bence yazar serinin son üç kitabında tamamen yanlış bir formül uygulayarak Anne'i yan karakter olarak yazmış. Oysa bu son üç kitapta Anne'in yaşlanışını onun gözünden okusaydık seri çok daha anlamlı ve güzel olurdu. Kitapta çoğumuzun hikayesini bildiği Hachiko'nunkine neredeyse birebir benzer bir olay var. Çok büyük ihtimal yazar Hachiko'nun hikayesini neredeyse birebir alıp kendi romanına kopyalamış. Kitabın sonunda yaşanan başka bir olaydan net bir şekilde anlaşılıyor ki yazar savaş yanlısı birisiymiş. Bu gerçekten çok üzücü bir durum. Sekizinci kitap 1. Dünya Savaşı döneminde geçiyor ve hikayesinin merkezine bunu alıyor. Ağırlıklı olarak Almanlardan bahsedilse de arada Türklerin de adı geçiyor. Kut Savaşından, Çanakkale Savaşından ve Kudüsten bahsediliyor. Ben çok fazla yadırganacak bir şey görmedim kendi açımdan çünkü genelde burada bir kaç kısım hariç sadece bir durum aktarılıyor. Kalan bir kaç kısım ise ise bir çok okurun tek başına kitaptan soğumasına neden olabilecek şeyler belki de ama karakterler Kanadalı olduğu için aslında normal karşılanabilecek şeyler bunlar da. Ayrıca zaten kitaplar özünde küçük bir bölgede yaşayan küçük insanların hikayelerinden oluşuyor. Bunu da göz önünde bulundurmak lazım. Sekizinci kitap altıncı ve yedinci kitaplardan daha başarılı bir kurguya ve hikayeye sahip aslında, ancak ben insanları ayrıştıracak bir konuyu Yeşilin Kızı Anne serisine kesinlikle yakıştıramadım. Hepimiz bu seriyi kendimizi iyi hissettirdiği için, bize yaşama coşkusu, sevme coşkusu verdiği için sevdik. Ama bu kitapta olaylar çok farklı yerlere kayıyor. Bence sekizinci kitabın hitap ettiği tek kitle Kanadalılar olmuş. Yine de bu durum kitaptan keyif almanıza çoğunlukla engel olmuyor. Altıncı ve yedinci kitapları okumadan pas geçebilirsiniz kesinlikle ancak serinin veda kitabı olmasının katkısıyla da sekizinci kitabı da okuyun derim ben. Kalan iki kitap bana göre gerçekten çok da okunmaya değmez arkadaşlar. Aslında söylediğim gibi sekizinci kitabın çok iyi bir kurgusu var ve anlatmak istediği hikayeyi çok iyi bir şekilde anlatıyor. Ancak yine söylediğim gibi çoğunlukla Kanadalılara hitap eden bir hikaye seçimi var ve altıncı ve yedinci kitaplardaki gibi ana karakterimiz yine Anne değil. Bu iki şey bana göre kitabın potansiyelini düşüren iki önemli faktör. Her şeye rağmen yine de kitap tek başına ele alındığında özellikle sonlarda hikaye bir çok ayrı noktada tatlıya bağlanıyor ve bu okurda güzel bir iz bırakıyor. Kitapta sevdiğim bir başka şey ise Rilla'nın bakımını üstlendiği çocuğun Rilla' da kalmak yerine babasının dönüşüyle ona teslim edilmesi oldu. Ayrıca İngleside halkının kedisinin olduğu sahneler de oldukça eğlenceliydi. Kafasının kavonoza sıkıştığı sahneyi ayrıca sevdim. Kitabın bence en iyi yanı ise 1. Dünya Savaşı gibi bir olaya bir de Kanada'nın küçük bir bölgesinde yaşayan sıradan insanların gözünden bakabilmemizdi. Bunu okuduğumuzda aslında toplumların birbirinden çok da farklı olmadığını anlıyoruz. Sonuç olarak tüm eksiklerine rağmen güzel bir kitaptı. Ancak kitaba kaç puan vermem gerektiği konusunda uzun süre düşünmem gerektiğini de küçük bir not olarak düşeyim.
Yeşilin Kızı Anne 8
Yeşilin Kızı Anne 8L. M. Montgomery · Ephesus Yayınları · 2021790 okunma
·
255 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.