"Seni o kıza benzetirdim Elâgözlüm
O gülümseyen, içen kıza, takvimdeki…
Onun saçları yeşil, yanakları aldı.
Kızın hemen yanından, ağaçlı
Bir yol uzanırdı, bir patika
Sonra, sonra bir gök, mavi
Bir deniz yemyeşil
Bir dudak geçerdi içimden upuzun seslerle
Bir gül açardı bilirdim, uzaklarda…
Bunlar hep geçmiş Elâgözlüm, geçmiş.
Ağlaştıklarımız, kavgalarımız
Şimdi sarmaşıklar gibi kollarımız.
Sen kadınsın, en tatlı çağında,
Ben en sevdalı yaşında erkek.
Bırak bir kedi gibi yatayım kucağında
Dizlerini, göğüslerini seyrederek…"