Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

214 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitabı okudum ve her okuduğum kitap sonrası olduğu gibi sıra geldi düşünmeye ve kitap üzerine bir şeyler karalamaya; kendi zihnimdeki, insan, insan psikolojisi ve toplum kavramlarını irdeleyerek naçizane fikirlerimi belirtmek isterim. Öyle ki zihnimin içi birbiri arası tezat oluşturan düşüncelerle, ayrışmalarla ve çelişkilerle dolu. Tam bir paradoks hali! Öncelikle kitabın içeriğinden bazı bilgiler aktararak yazıya başlamak, zannediyorum ki düşüncelerimi ifade etmem açısından kolaylık sağlayacaktır. Yazar, 1. Dünya Savaşı sonrası (1914), İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalan ve Çanakkale Savaşında sağ kolunu kaybetmiş bir subayın, İç Anadolu’nun ücra bir köyüne yerleşmesini, köyün halkını, dönemin tarihi olaylarını ve önemli insanlarını keskin psikolojik tahlillerle yansıtmaya çalışıyor. Şimdi, bu roman takdir edersiniz ki bir kurgu romanıdır. Peki bu romanın amacı nedir? Bu soruya algılayabildiğim ölçüde yanıt vermeye çalışacağım; bana göre amaç, dönemin insanlarını bilinçlendirmek ve bu insanlar arasındaki ayrışmaları ortadan kaldırarak bir diriliş hareketiyle Anadolu’yu düşman askerinden kurtarmak veya püskürtmektir. İşte bu noktada bana ışık tutan en önemli ipucu ise, amaca yönelik kurgulanan olay örgüsünde; bir İstanbul aydını olan kitap kahramanının kalkıp, neredeyse yeryüzündeki varlığını unutturmuş bir köye yerleşmesi ve bu yörenin insanlarını anlatmasıdır. Yazar tarafından çizilen yöre halkının profilleri şayet doğru ise üzülerek belirtmek isterim ki toplum olarak bir adım dahi ileri gidememişiz demektir. Nasıl ki şu an medyanın bize verdiği gibi düşünüyor, konuşuyor ve eylemde bulunuyorsak o zamanda durum farklı değilmiş. Nasıl ki şu an çıkarlarına göre hareket eden insanlar varsa o zamanda varmış. Nasıl ki şu an din, devlet millet elden gidiyor naraları atan insanlar varsa o zamanda varmış ve o dönemde olduğu gibi felaket gelip bizzat evimize, ekmeğimize, namusumuza dokunmadığı sürece anlayamayacağız. Her şeyimiz elden gittikten sonra onlara muhtemelen Zeynep Kadının da dediği gibi “Alın, bir tek canımız kaldı onu da alın!” diyeceğiz, ancak her şey gittikten sonra kalan canın bir hükmü kalacak mıdır bilmem! Toplumun bireyleri olarak çeşit çeşit rollere büründüğümüzü artık daha net anlıyorum. Zengin rolünde olanlar var mesela; bir vampir gibi insanların kanını emen ve bu kana susamışlığı gitgide, her geçen gün daha da artan modeller. Sorsan; “Ben olmasam aç kalır bu insanlar.” Der ve işin içinden bir güzel sıyrılır. Ben, bu zengin rolünü fevkalade oynayan insanlara kızmıyorum. Benim asıl kızdığım, rol çalan zengin yalakası insan tipleridir ve işte bu insanların varlığı ve gücü; benim nezdimde bir toplumu yok etmeye yetecek kadardır. İşte bu insanlar, o zenginlerden daha katı, daha acımasız ve daha bağlıdırlar “Roller Sistemine”. Sakın ola ki bu sisteme karşı çıkmayınız. Sizi bir böcek gibi ezmeye kalkarlar ya da vatan haini ilan edebilirler. (Böcek demişken buradan koca yürekli Gregor Samsa’ya selam olsun!) Hal böyleyken insan yaradılışında; Hayriye Hanımın; Aman Ali Rıza Bey tadımız kaçmasın’ı vardır. Bu anlamda içinde bir karşı dik duruş kıvılcımı yanan insanlarımız bile artık geri adım atar ya da içinde bu düşünceyi yok eder oldular. Vaziyet böyle olunca da hiyerarşinin alt kısımlarına doğru inildikçe tutuculuk ve fanatiklik doruk noktalara ulaşması kaçınılmaz oldu ve olmaya da devam ediyor. Bir anlamda aşağıda sefalet, kaos, kavga hüküm sürerken üst tarafta ise bir Sefahat peyda oldu,oluyor ve ne yazık ki olmaya da devam edecek... Kitap, genel anlamda güzel yani, hani derler ya manidar, evet manidar bir kitap bu Yaban. Her ne kadar yazarın kadına bakış açısını ve ona yüklediği anlamları beğenmesem de tavsiye edebileceğim bir kitap. Ve son olarak okudukça düşünmeye, düşündükçe zihnimin labirentlerinde kaybolmaya devam ediyorum. Bir gün mutlaka bir çıkış yolu bulacağımdan eminim. Zahmet edip okuyan herkese teşekkür ederim.
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,2bin okunma
··
1.096 görüntüleme
Hüseyin DEMİR okurunun profil resmi
Kitabı okuduğum zaman baya bir zaman önceydi. Lise yıllarım. Ama o zamandan hala aklımda. Bizim ülkemizde ciddi bir sorun var. Aydın sorunu... Halkı her zaman küçük gören, aşağılayan bir aydın tipimiz var. Bunun en bariz örneklerinden biridir Yaban. Kitabi bitirdigimde aklıma ilk düşen ya bizim halkımız bu kadar mı iğrenç sorusu olmuştu... Cevabını ilerleyen yıllarda öğrendim. Aydın diye geçinen ne kadar yazae varsa istinasız halkı aşağılıyordu. Ve gördüm bu halk o anlattıkları halk değil . Roman kurtuluş mücadelemizi anlatması bakımından güzel ama bu yönden bence ciddi anlamda sıkıntılı... Bu arada incelemeyi çok beğendim elllerine sağlık...
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
İşte ben böyle incelemeleri seviyorum. Eleştiren, sorgulayan, anlamaya çalışan, iki dönemi (kitabın yazıldığı ve günümüz) kıyaslayan, burada yazar ne düşünmüştür? şeklinde beyin jimnastiği yapan. Son zamanlarda yazarın birkaç cümlesinin üzerine konma hoyratlığı ve hodgamlığı gösteren sözde incelemeler yanında adeta ders niteliğinde olmuş. 1K bu tarz incelemeleri örnek olarak göstermeli. Birde şu konuyu açıklamak istiyorum müsadenizle. Biz kendi yazarlarımızı sanki biraz küçümsüyoruz! Peyami Safa'nın Fatih Harbiye kitabında belirttiği gibi o zamanki adıyla -asrileşmek- şimdiki deyimle batı hayranlığı hastalığına tutulmuş gibi bir halimiz var. Türk yazarlarının kitapları bir yerde dönemin tarihine ışık tutan başucu kitaplarıdır ve tarihini bilmeyen milletler yenilmeye mahkûmdur. O yüzden diyorum ki böylesi kitaplar öncelikle okunmalı. Ben kendimde bu incelemeden sonra "Yaban" kitabını okuma hususunda büyük bir iştiyak hissettim. Biz teşekkür ederiz böylesi ufkumuzu açan incelemeyi bizimle paylaştığınız için 🤗👌
Anıl okurunun profil resmi
Ömer Bey, güzel düşünceleriniz için teşekkür ediyorum. Türk yazarları hususunda belirttiğiniz düşüncelere de ayrıca katıldığımı belirtmek isterim. :)
Anıl okurunun profil resmi
Oğuz Hocam öncelikle okuma zahmeti gösterdiğin için teşekkür ederim. Sonrasında böylesine itinalı bir yorum için ayrıca teşekkür ederim. Beğenmiş olmana çok sevindim ve değerli yorumun ile inceleme şu an çok daha anlamlı oldu. :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Anıl okurunun profil resmi
Eleştiriden daha ziyade kendi nezdimdeki tespitlerdir ifade ettiklerim. Bakış açısını beğenemene sevindim. Teşekkür ederim.:)
Anıl okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Hüseyin Hocam. Yakup Kadri, Kiralık Konak kitabında da zengin tayfayı eleştiriyordu sadece Anadolu halkını eleştiriyor demek de biraz haksızlık olur. Lakin size hak veriyorum ki aradaki uçurum çok belli oluyor.
Dilan Polat okurunun profil resmi
Merhaba hocam, ben kitapları okumadan önce araştırmayı seven biriyim ve ilk defa bu kadar güzel bir incelemeye denk geldim. İncelemeniz beni bu kitabı okumam için teşvik etti. Çok teşekkür ederim, iyi okumalar dilerim.
Simgenur Atlı okurunun profil resmi
Arkadaşlar yeni üye oldum da kitapları nasıl okuyacağım?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.