Bir şehzadenin taht ile ölüm, zafer ile korku arasındaki serüvenini kendi ağzından yalın bir dille anlatan bir kitap. Padişah babasının ölüm haberi ile başlayan bu serüven, gelen haberin doğru mu tuzak mı olduğu ikilemini okuyucuya paydaş ediyor. Merak duygusunu sürekli zinde tutan bir kurguya sahip. Roman türüne göre oldukça kısa. Gereksiz tasvirlerden uzak, kararında sayılabilecek ruhsal betimlemelere sahip bir roman.
İktidar, güç, korku ve vicdan kavramlarını okurun zihninde sorgulatacak ve çağrışımlarını derinleştirecek nitelikte bir kurgu. Tavsiye ediyorum.