Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kazı bilirsiniz yaş demez , kuru demez ; sıcak soğuk dinlemeden ne bulsa yer. Daha kursağındakileri çiğnemeden yarın ne yerim derdine düşer. Yiyemediklerini de toprağa gömer ki başkaları kapıp götürmesin. Gözünün açlığıyla , yarının tasasıyla yer de yer. Tavus güzelliğiyle mağrurdur. Kuyruğunu bir yaydı mı , alem bana hayran olsun , herkes beni övsün ister. Sesinin betliğine , ayaklarının çirkinliğine aldırmadan övünür durur. Karga üç adam ömrünce yaşar , yine de aman ölmeyeyim , diyerek av derdine bile düşmez. Çöpleri karıştırmaya bile razıdır o. Horoz şehvetinin derdindedir sürekli. Çalımla dolaşsın, gelene gidene sataşsın da herifliğini göstersin ister. Bu kuşlar sadece dışarıda değil bizzat içimizde yaşar. Çünkü tanrı onları bizimle yarattı ve kişi-evladının benliğine yerleştirdi hepsini. Bu yüzde ölümden korkarız ama yarına hazırlanmak yerine kaçarız ölümden. Bencilce dünyanın tüm nimetlerine sarılır , başkalarıyla bunları paylaşmaktan çekiniriz. Şehvet seslendi mi, esiri oluruz bir anda. Dedemiz İbrahim peygamber bu dört benlik kuşunu Tanrı’nın adı ve onun erkanıyla kesti birer birer. Kesen el teslimiyetin eliydi. Ancak Tanrı kişi-evladının benliksiz yaşatmayı murad etmediği için , benliklerimizle bir arada yaşamayı öğrenebilmemiz için o kuşları yeniden dirirltti. Ve her birini sahibinin boynuna doladı ( isra suresi 13.ayete atfen). Ama bu kez benliği onu kesin emrine sunmuştu. Yani dedemiz İbrahim’le birlikte yaratılan benliği , Kutlu ruhuna secde etmişti o an. Bunu yapabilen herkes dünyayı ve benliğini aşmıştır.
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.