Katlanamadığı nice orkestra şefi, Viyana'da onun kapanına kısıldılar, onları ağzı kelimenin tam anlamıyla köpürerek ıslıkladı, yuhaladı. Bir tek nefret ettiği Karajan'da tutturamadı bunu. Deha Karajan, Paul' un sinirlendirmeyi bile başaramayacağı kadar büyüktü. Karajan'ı yıllardır gözlemlerim, anlamaya çalışırım, benim için düpedüz âşık olduğum Schuricht'in yanı başında yüzyılın en önemli orkestra şefidir. Karajan'a ta çocukluğumdan başlaya ak tecrübeyle hayran kalmışımdır deyim yerindeyse, ona en az o zamanlar birlikte çalıştığı müzikçiler kadar yüksek bir değer biçmişimdir. Paul, Karajan'dan elinden geleni ardına koyma macasına nefret ederdi ve alışkanlık haline getirdiği nefretiyle onu şarlatanın teki olarak nitelerdi, bense onu yılların oluşturduğu kendi görüşüm doğrultusunda dünyadaki müzikçilerin en önde geleni olarak görüyordum, Karajan ün kazandıkça daha da iyi bir müzikçi oldu, bu gerçeği ne arkadaşım ne de müzik dünyasının geri kalanı bir türlü kabul etmez. Çocukluğumdan bu yana Karajan'ın dehasının geliştiğini ve kusursuzlaştığını gördüm,