Demir Özlü'nün okuduğum bu ilk kitabından aldığım haz çok değişikti. Bu bağlamda dikkatli okunmadığı takdirde, yazarın ne demek istediğini anlamaya bilirsiniz. Romandan ziyade gezi yazısı daha uygun olur. Dile getirmek istediklerini daha çok şiir dilinin zarif ve estetik yapısıyla yapmaya çalışmaktadır. Yazar, bu eserindeki olaylara dahil ettikleri karakterleri bir alana bağlı olarak anlatmaya çalışmamıştır. Yazar bize farklı coğrafyaları, çok güzel duygularla gözler önüne sermesiyle de başarılı olmuş izlenimi vermektedir. Yitirilmiş bir kent, romanın kahramanına, yitirmiş olduğu her şeyi anımsatıyor. Bulunduğu her kent, ona gençliğini bıraktığı, ait olduğu kenti hatırlatıyor, eski bir sevgiliyle paylaştığı kısa yolculukta. Yaşam bir metafora dönüşüyor. Aşklar da yitiyor. Demir Özlü şiirsel bir dille içsel bir yolculuğu anlatıyor.