Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Geçmişimiz Aslında İçimizde Bir yerlerde Hep Yaşıyor...
Herkese Merhabalar, ***Bazen Kendimi Kaptırıp SPOİLER vermiş olabilirim. Sonra Vay efendim neden bunu yazdın vs. demeyin. Baştan okuyun SPOİLER durumunu sonra devam edin. Sonrasında mesuliyet kabul etmiyorum :)*** Uzun süredir kitap yorumlarımı girmiyordum, geriye dönük hepsini gireceğim. Ancak şimdi, dün gece bitirdiğim bu kitabın yorumu ile geldim. Şunu çok net söyleyebilirim ki Yazarın uzak ara en çok beğendiğim kitabı oldu. Kitabı okurken Kenan karakterine yer yer kızdım yer yer anlamaya çalıştım ama bir çok yerde bende Gülseren Hanım gibi umutsuz bir vaka olarak gördüm. Gülseren Hanım'ın roman formatında yazması daha etkili olmuş, diğer kitaplarda daha çok seans ve ona göre anlatılanlar olurdu burada seanstan ziyade konu bütünlüğü, giriş gelişme sonuç çok güzeldi. Ayrıca karakterlerin gelişimleri güzel anlatılmıştı. Hayatında hiç bir zaman sorumluluk almayan ve kendisine altın tepsi ile sunulan hayatını her gün yeni bir çiçekten bal alırım düşüncesi ile hareket eden Kenan ki Fadi tarafından Kral olarak adlandırılmıştı. Bir gün hiç ummadığı bir olay sonrası avcı iken av olan Kenan'ın çocukluk travmaları yüzeye çıkınca giderek silik ve takıntılı birine dönüşmesi güzel işlenmişti. Kitabın Konusuna Gelirsek; Ana karakterimiz olan Kenan Bey, zengin, sosyo kültürel durumu yüksek, ve o kadar yakışıklı ki kadınlar ve erkekler onu gördü mü dönüp dönüp bakıyorlar. Etkileyemeyeceği kimse yok. Bu nedenle üniversite yıllarında ona aşık olan Handan ile evlenmiş ve pek tabi bir süre sonra Kenan rahat durmamış sürekli yeni kadınlarla birlikte olmuş ancak ne zaman ki karısı sıra Handan'ın en yakın arkadaşına gelmiş ipler orada kopmuş. Karısından ayrılıp diğer kadınla evlenmiş ama yine huyundan vazgeçmemiş ve yeni karısını da aldatınca terkedilmiş ve eski karısı Handan ile yeniden görüşüp evlenmişler. Aralarında ki ilişki aslında Handan tarafından tek taraflı bir aşk, yoksa Kenan ve boynuzları çekilecek dert değil. Handan ve Kenan evliliği devam ederken, aldatmalar hız kesmeden devam ediyor ancak Handan görmemezlikten geliyor ve evlilikleri bu şekilde devam ediyor. Kenan sürekli gittiği gece kulübünde Fatoş yani Fadi isimli üniversite öğrencisi ile tanışınca, kızcağız da Kenan'ın o yakışıklılığı ve kendinden emin tavırları neticesinde karşı koyamıyor ve aralarında ilişki başlıyor. Asıl olayların başlangıcı ise bu ilişkinin sonlanması ile patlak veriyor. Kenan bir gönül macerası olarak başladığı bu ilişkiden kendini soyutlamıyor ve ona bir ev açıyor. Aradan geçen yıllar sonunda Fadi güzel bir mesleği oluyor tabi ki bunda Kenan'ın payı büyük ve bir gün boşanıp kendisi ile evleneceğine dair hayaller kuruyor. 10 yıl sonunda ise bir gün çok fena köşeye sıkışıyor çünkü söylediği yalanlar eline ayağına dolanmaya başlıyor. Fadi bir gün şüphelenip Kenan'ı takip edince karısı ile samimi halde görüp çıldırıyor ve Handan'ın orda olmasına aldırmadan Kenan'a saldırıp kafa göz Allah ne verdiyse vurmaya başlıyor. Tabi büyük bir rezalet oluyor, Handan oradan uzaklaşıyor ve Fadi'de oradan ayrılıyor. Kenan bu olay sonrası gururu yerle bir oluyor ve panik atak krizleri başlıyor. Fadi ise büyük bir ruhsal çöküntü yaşıyor ve arkadaşları sayesinde ise Gülseren Hanım'ın kliniğe gidiyor. Asıl hikaye burada başlıyor. Seanslar devam ederken Fadi'nin çocukluğunda yaşadığı sevgisizliği ve tüm kötü olayları okuyoruz. Bir yandan da Kenan'a olan aşkını ve saplantısının nedenlerini öğreniyoruz. Diğer yandan Kenan barışmak istesede Fadi kesinlikle ona yüz vermiyor ve Kenan bunu kendine yediremiyor ve oda ruhsal bir sıkıntı yaşıyor. Birbirinden habersiz oda Gülseren Hanım'a gidiyor. Gülseren Hanım bu flörtöz, egosu yüksek adamı başta hiç sevmiyor ama sonra birden jeton düşüyor ve Fadi'nin peşinde olan kişinin Bu Kenan Bey olduğunu anlıyor. Sonrasında ise sanırım 10 yıllık zaman diliminde ara ara neler olduğunu okuyarak kitabın sonunu getitiyoruz. Kenan'ı okurken keşke dedim bende Gülseren Hanım gibi çocukluğunda yaşadığı travmaları anlatabilseydi ve destek almayı kabul etseydi belki de hayatı çok daha iyi olacaktı. Yani öyle varlıklı ve gösterişli bir adamın düştüğü halleri okurken içim cız ettti. Kitabın sonuna doğru ya acaba başına ne geldi Kral kazandı mı yoksa kaybetti mi derken okuduğumuz günlük sayesinde hikaye tamamlandı ama gözlerimden yaşlar düşmedi değil. Ah be her şey aslında çok daha farklı olabilirdi be adam ama en azından son zamanlarında yaptıklarına bir nebze olsa da sevindim :) Evet Kral belki kazanmadı ama kaybetmedi de. Belki çok ama çok geç kabullendi Kenan Baran bir şeyleri ama sonunda yaptıkları ile onunda iyileşmesi yada bir nebze olsun rahatlaması hoşuma gitti. Sadece ben başka son bekliyordum ama gerçek yaşam olunca kaderin önüne ne yazık ki geçemiyoruz. Seni sevdim be Kenan abicim, umarım artık huzuru bulmuşsundur... Puanım : 10
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201516,8bin okunma
··
2.443 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.