İnsan konuştuğuyla, kendini ifade edebildiği ile var oluyor biraz da.
Kendimizi, yaşadıklarımızı ve düşüncelerimizi anlatabilmek çok önemli. Bu anlatımın sonucunda karşı taraftan aldığımız olumlu ve hatta olumsuz
yansımalar var olduğumuzu hissettiriyor.
Anlatan ve paylaşan insan rahatlar, içindekini boşalttığı için hafifler ve artık
içine yeni bir şeyler alabilir, bu da kendi içinde bir devinim yaratır. Bu enerji
verici ve rahatlatıcı bir döngüdür. Ama bazı insanlar anlatmaz, anlatamaz.
Anlatırsa ciddiye alınmayacağını, zayıf noktalarının öğrenileceğini düşünür belki
de. Anlatmadıkça da her şey birikir, birikir... Ve sonrasında bir bakar ki, sırtında
yükünün altında ezildiği, içinde anlatamadıklarının biriktiği kocaman bir çuval.
Bu çuval kişinin hareket kabiliyetini sınırlar, kişiyi çabuk yorar. İşin ilginç tarafı,
bunu yaşayan birçok insan bu yükün farkında bile değildir. Sorar durur ben
neden böyleyim diye.
Bazen anlatmak istersin, bir cesaret gelir içine ama kendi kendine sorarsın,
kime anlatmalıyım, nasıl anlatmalıyım? Tatmin edici bir cevap bulamadığın
zaman yine en baştaki ürkek haline dönersin. Yine içinde tek başına
kalmışsındır. Anlatmanın çoğu zaman en etkilisi kanlı canlı olanıdır. Ama bazı
insanlar, çevresine güvenemediği için ya da konumu itibariyle bazı şeylerin
bilinmesini istemediği için anlatmaktan çekinir.
Böyle durumlarda birine anlatmak kadar olmasa da sadece anlatıyor olmanın
etkisi bile hiç küçümsenecek seviyede değildir.
Annem anlatırdı biz çocukken; eskiden birisi kötü bir rüya gördüğünde git akan suya anlat rüyanı, suyla beraber kötülükler de akar gider derlermiş. Bu eski öneride inanılmaz bir gerçeklik var, bazen herhangi bir insana gerek duymadan sadece anlatıyor olmanın bile inanılmaz rahatlatıcı bir etkisi vardır. İçinde sana dert olan, yük olan her ne varsa, ağzından dışarı çıkıyor olması, senin içindeki etkisini kaybetmesine neden olur anlattıklarının. Yazarak anlatmak, içini dökmek kâğıtlara iyileştiricidir. Birçok danışanıma önermişimdir yazmasını, sıkıntısını
kâğıtlara anlatmasını. Yazabilenler, emek verebilenler her zaman karşılığını
olumlu olarak almışlardır. Diyebilirsin ki ben yazınca ne olacak, biri beni
dinlemedikten sonra, bana öneriler vermedikten sonra anlatmışım,neye yarar? Sen anlat sadece ,bak gerisi nasıl da kendi kendine gelecek...