Aldous Huxley’in bir sözü var: “Başlamak için en uygun zamanı beklersen
hiç başlamayabilirsin; şimdi başla, şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle
başla.”
Filistin ..
Elimize telefonu aldığımızda ,üstümüzde bir çatı elimizde bir çay olduğunda; başımızı yastığa koyduğumuzda aklımıza gelen.. Daha doğrusu artık aklımızdan hiç çıkmayan ama bunun da normalleşmesi an meselesi olan Filistin..
Kitap çok akıcı olmasına rağmen aklım hep ilk bölümde kaldı, ilk bölümden ötesine geçemedim ..
Aylar sonra elime aldıktan 24 saat sonra bitti ama Filistin acısı devam ediyor ne yazik ki! Bizler onları unutmayalım. Bu olanlar normalleşmesin daha çok onları hatırlayalım, hissedelim.. okuyalım.. sesi olalim..
Ne tuhaf... İnsan üzüntüsünün, acılarının üzerine düşündüğü kadar düşünmüyor mu acaba mutlu olduğu anları? Ya da mutsuzluğun ve mutluluğun zaman akışı aynı değil. O yüzden, mutsuzken akmayan zaman, mutluyken bir çırpıda geçiveriyor.