Gönderi

inanmazsınız ona olmayacak bir yerde rastladım* —benim mi, ahmet gibi bir addır adım ömrümün bir bölümünde basbayağı topalladım saçmaydı oysa, ne gereği vardı ‘dünya ne kadardı’ dedim ‘mavi kadar’ dedi eli yüzü düzgündü anladığımca, iyi yürekliydi çok uzun bir şey daha söyledi doğrusu anlamadım ‘birtakım insanların bir yerlerden bir başka yerlere gittiğini ve bunun nedenlerini…’ vs. kocamış biri gibi her şeyi bildiğini bir ilâç gibi duydum kanımda ‘yaşlı kadınların şamdanları da götürmekte direttiğini damatların bunu saçma bulup gelinlerin ağladığını galiba eski şeylerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini’ vs… vs… ‘bir düşün dedi, her şeyin çarçabuk görülmesi zorunluluğunu bir durağın yerinin değiştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu üstelik eski damatlarla kaynanalar öldüler hem öyle bir öldüler ki toz gibi aman canım işte her şeyi her şeyi… ah canım işte vesaireyi vesaireyi…’ tamam ama şimdi nasıl rahat yaşayabilirim ben onun bütün söylediklerini hatırlamadan aman canım işte her şeyi her şeyi… gelsem bilmiyorum bulabilir miyim seni yine orada mısın ara sıra…
Sayfa 576Kitabı okudu
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.