Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

309 syf.
8/10 puan verdi
Roman Tadında Bir Siyer
Şaban Öz’ün Hz. Muhammed'in hayatını roman tekniği kullanarak kaleme aldığı "Elçi" isimli kitabı birçok siyer kitabına göre daha farklı bir yerde duruyor. Çünkü "Elçi"de ince eleyip sık dokuyan bir akademisyenin Hz. Muhammed'in hayatını anlatma noktasında kendi sahasının dışına çıkarak farklı bir tarzla, ama edebiyat uğruna doğru bilgiden ödün vermeden bir anlatı yaptığına tanık oluyoruz. Bu değerli kitap, Hz. Peygamber'in hayatına dair okuduğum romanlar arasında yaşanan olayları daha iyi anlama, bunların sebeplerini kavrama ve bağlantı kurma noktasında ciddi bilgiler vermektedir. Zeynelabidin Rahnüma'nın "Hz. Peygamber"i ve İskender Pala'nın "Bülbülün Kırk Şarkısı" kitapları siyerin roman tarzında sunulduğu ve okuduğum diğer "roman tadında siyer"ler. Şaban Öz’ün "Elçi"sini de bu listeye dâhil edersek, üç kitap arasında diyalogların başarısı ve verilen bilgilerin sahihliği konusunda en sonuncunun daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. "Elçi", diyalogların ön planda olduğu bir kitap. Bundan dolayı tasvir, üslup gibi edebi konularda biraz cılız kaldığını söyleyebilirim. Ancak siyerin derinliklerine gitmek, bu derinlikte kaybolmadan doğru bilgiyi de elde etme imkânını vermesi, "Elçi"nin rakipleri arasında ayırıcı vasfı olarak karşımıza çıkıyor. Ne edebiyat uğruna hurafe ne de doğru bilgi uğruna kuru bir üslup tercih edilmemeye özellikle dikkat edildiği kitabın tamamında kendini hissettiriyor. Bahsettiğim şeyleri bir araya getirerek Hz. Peygamber'in hayatını öğrenmek isteyen ve akademik kitapları sıkıcı bulanlara siyeri hem en çok okunan tarz olan roman şeklinde vererek hem de bunu yaparken olağanüstü, hurafe, aslı olmayan şeyleri vermeden sağlıklı ve doğru bir bilgi vermeyi amaçlayan Sayın Şaban Öz’e teşekkür etmek istiyorum. Öz, romanında tarih belirtme konusunda biraz gevşek davranıyor. Olayların olduğu zamanı belirtmekten ziyade şahısların ruh hali, olayın perde arkası gibi konular kitabın genelinde daha önem verilen konular arasında yer alıyor. Okuduğumu söylediğim üç romanlaştırılmış siyerin "Elçi" hariç diğerlerinde, Hz. Peygamber'in doğumu kitabın başlangıcı olurken, bu kitapta başlangıç Ebû Zer'in Mekke'den bir peygamber çıktığı haberini alması üzerine yaptığı şeyleri anlatmakla başlıyor. Kendinizi bir anda çölün ortasında Gıfar kabilesi içinde bir bedevi yanında buluyorsunuz ve onunla beraber "Elçi" hakkında bilgi almaya çalışıyorsunuz. "Elçi"nin bahsettiğim diğer kitaplardan ayrılan başka bir özelliği ise doğrudan Hz. Peygamber'den bahsetmek, onu merkeze almak yerine etrafındaki kişilerin onun hakkında konuşmaları ve yaşantılarını merkeze almasıdır. Bu da Hz. Peygamber'in nübüvvetinin ilk yıllarından son yıllarına kadar etrafındaki kişilerin onun hakkında ne düşündüğü, ona nasıl davrandığı gibi konuları öğrenmemize yardım ediyor. Bu anlatım tarzı siyere farklı bir açıdan bakmamızı da sağlıyor. Hz. Peygamber konusunda doğru bilgiyi amaçladığını söylediğim kitabında Şaban Öz, bunu bazen kişileri konuşturarak yapıyor. Mesela mucize üzerine şöyle bir diyalog veriyor (s. 112-113): "Daha uzun uzun konuştular. Bir sonraki yıl buluşmak ve bu süre zarfında devamlı mektuplaşmak üzere sözleştiler. Elçi, çadırdan ayrılırken Mekke'de pırıl pırıl bir yaz gecesi başlamıştı. Bu gece dolunay sanki daha bir yakındı. Elçi uzansa, belki yakalayabilirdi. Çadırdakiler de çıkmışlar, onları yolcu etmişlerdi. Giden bu üç kişilik kafile tarihi değiştiriyorlardı. Tarihi değiştirip değiştiremeyeceklerini kendileri bilmiyorlardı ama o çadırdaki altı kişinin hayatı da şimdiden değişmeye başlamıştı. Bunlardan Amir oğlu Ukbe dolunayı işaret ederek, - Ne kadar büyük değil mi? dedi. Grup içerisinde sadece Haris oğlu Avf cevap verdi, – Evet, ben de onu düşünüyordum. – Hani Kureyş bu adama bu kadar eziyet etmiş, yapmadığı rezillik kalmamış ya? Diğerleri ilgiyle, - Eee? dediler. Ukbe gözünü dolunaydan ayırmaksızın, – Diyorum ki keşke Elçi'nin de diğer peygamberler gibi bir mucizesi olsaydı da herkes ona iman etseydi! Abdullah oğlu Haris, - Gerçekten harika bir şey olurdu, diye destek verdi arkadaşına. İçlerinde her zaman en az konuşanı Utbe, Mesela nasıl bir mucize? Ukbe hiç duraksamaksızın, – Hani Yahudiler hep anlatıp duruyor ya Musa, Kızıldeniz'i yarmış. Muhammed de ayı yarmış olsaydı... Esad, - Böylece iman etselerdi! Mucizelerin ürettiği inançlar işe yarasaydı Allah Muhammed'i göndermezdi!" Yanlış ve ilave bilgiden arıtılmış şekilde bilgi vermesi açısından Hz. Ömer'in müslüman oluş serüveni gayet iyi bir örnek olarak duruyor (s. 51 vd.). Şaban Öz’ün siyer üzerindeki yanlış bilgileri ayıkladığı başka bazı noktalar şunlar: - Hz. Ömer'in kırkıncı müslüman değil, o anda Hz. Peygamber'in yanındaki kırkıncı kişi olduğu da (s. 59-60) - Boykot uygulamasında sadece Haşimiler ve müttefiklerinin boykota maruz kaldığı, bunun müslümanlara değil, Hz. Muhammed'i teslim etmeyen kabilesine yapıldığının belirtilmesi (s. 82) - Boykot metninin böcekler tarafından yendiği için değil, Mekkeli ve insaflı birkaç kişinin girişimi sonucu bitirildiğinin belirtilmesi (s. 90) - Hatice'nin evlendiğinde 28 yaşında olduğu (s. 91) - Hicret esnasında mağaradaki güvercin ve örümcek olayından bahsedilmiyor (s. 134) - Hz. Peygamber'i Yesrib'de karşılama esnasında "taleal bedru aleyna" ilâhisi ile karşılandığı geçmiyor (s. 135) - Bedir, Uhud ve Hendek gibi büyük savaşlarda herhangi bir mucize olayından bahsedilmiyor. Sonuç olarak "Elçi", hem Cahiliye Arapları'nın kültürünü, yaşayışını anlama noktasında, hem Hz. Peygamber'in nübüvvet sonrası başından geçen olayların diğer kişilerin gözüyle nasıl olduğunu görme noktasında hem de roman olsun ama siyer de olsun diyenlerin okuması ve başkalarına da tavsiye etmesi gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu inceleme ve bu kitaptan yaptığım alıntıları medium hesabımdan okumak için tıklayınız: sametonurr.medium.com/el%C3%A7i-i%CC%...
Elçi
ElçiŞaban Öz · Endülüs · 202072 okunma
·
731 görüntüleme
Serhat okurunun profil resmi
Râvi
Râvi
ile
Elçi
Elçi
benzer tarzda yazılan ve diğer tarih kitaplarından farkları sebebiyle okuyanların çok zevk alacağını düşündüğüm iki kitaptı. İncelemeden anladığım kadarıyla bu zevki bizden önce tatmışsınız hocam :) incelemeyle beraber iki kitabı da daha erken okumaya karar verdim. Kim bilir belki Ravi'yi de yine bizden önce anlatırsınız, teşekkürler :)
Samet Onur okurunun profil resmi
Güzel düşüncelerinizden dolayı teşekkür ederim Serhat Bey. Râvi'yi de gerçekten merak ediyorum ve okumak istiyorum. Bu kitaplara, ama özellikle Râvi'ye dair incelemenizi öncelikle okumak istediğimi belirtmek isterim.
1 sonraki yanıtı göster
Rabia okurunun profil resmi
Kitap okuma altyapısı olmayan fakat siyer okumak isteyen birisi benden kitap tavsiyesi istemişti. Kitapların çoğu ya akademik dille yazılmış ya da çok kalın kitaplar, bahsettiğim kişi ise daha çok diyalog şeklinde ilerleyen bir kitap istiyor. İncelemenizi okuyunca bu kitap tam aradığım kitap dedim fakat kitap okuma alışkanlığı olmayan ve alana dair çok bilgisi olmayan birisine hitap edecek bir eser mi sizce? Ayrıca i̇ncelemeniz de çok güzel olmuş zevkle okudum.
Samet Onur okurunun profil resmi
Merhaba Rabia Hanım, öncelikle güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. İncelememi beğenmeniz beni çok mutlu etti. Bu kitabı okumak için yüzeysel bir siyer bilgisi gerektiğini düşünüyorum. Bundan dolayı Osman Keskioğlu'nun "Siyer-i Nebi"si gibi kısa bir kitap okunduktan sonra bu kitabın okunmasının daha anlaşılır olacağını düşünüyorum. Çünkü "Elçi"deki olay örgüsü, diyalogların anlaşılması için biraz olayın gerisini, olay örgüsünü, olayda geçen kişilerin tanınması gerekiyor.
Rabia okurunun profil resmi
Roman olması çok ilgimi çekmişti ama olaylara vakıf olmayan birisine göre değilmiş. Onun yerine kendi okuma listeme ekledim ben de. Çok açıklayıcı bir cevap oldu benim için tekrardan teşekkür ediyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.