Gece uyumamışız gibi, düşten kalma bir şeyler içimizde yaşamayı sürdürür ve gündüz güneşinin verdiği bir uyuşukluk, duyuların durgun düzeyini ısıtır. Hiçbir şey olmamanın esrikliğidir bu; irademizin ise, avludan geçerken ayağımızla öylesine devirdiğimiz bir su kovasından farkı yoktur.