Seyyid Süleyman el-Cezûlî Hazretleri'nin hanımı her gece ortadan kaybolurdu. Birgün hanımına dedi ki: "Sen her gece gaip olup nereye gidiyorsun?" Hanımı:
"Ben her gece Medine-i Münevvere'ye Cenab-ı Peygamber'i ziyarete gidiyorum," dedi.
Seyyid Süleyman el-Cezûlî Hazretleri:
"Bu dereceye nasıl ulaştın?" diye sorunca:
"Bir salâvat'ı şerîfe vardır, ona devam etmem sayesinde bu dereceye nail oldum," diye cevap verdi. Seyyid Süleyman el-Cezûlî Hazretleri:
"Bu salâvat'ı bana da öğret!" dedi. Hanımı:
"Bunu sana öğretmeme izin yoktur." diye cevap verince, Seyyid Süleyman el-Cezûlî Hazretleri o zamana kadar yazılmış tüm salâvat-ı şerîfeleri toplayarak "Delâilü'l-Hayrât" kitabını yazdı ve eşinin önüne koyarak okumaya başladı, aşağıda yazılan salâvat-ı şerîfeye gelince hanımı gülümsemeye başladı. Bunun üzerine hanımının bu salâvat-ı şerîfe ile o yüce makama ulaştığını anladı.
Çarşamba evradı'nın hemen başında okunan salâvat-ı şerîfe budur:
"Allâhümme salli alâ rûhi seyyidinâ Muhammedin fi'l-ervah.
Allâhümme salli alâ cesedi seyyidinâ Muhammedin fi'l-ecsad.
Allâhümme salli alâ kabri seyyidinâ Muhammedin fi'l-kubûr.
Allâhümme ebliğ rûha seyyidina Muhammeden minnî tahıyyeten ve selâma."
Manası:
Allah'ım! Ruhlar içerisinde Efendimiz Muhammed'in ruhuna salât eyle!
Allah'ım! Cesetler içerisinde Efendimiz Muhammed'in cesedine salât eyle!
Allah'ım! Kabirler içerisinde Efendimiz Muhammed'in kabrine salât eyle!
Allah'ım! Efendimiz Muhammed'in ruhuna benden selam, salât ve esenlikler ulaştır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.