"Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun! Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun!" Öncelikle neden okuma sürecimin 68 gün sürdüğüne değinmek istiyorum. Kur’an-ı Kerim okurken her bir ayeti üzerinde uzun uzun tefekkür etmek, duygudan duyguya girmek kaçınılmaz olarak bizi sarıyor. Öylesine, rastgele okuduğumuz kitaplar gibi değil, okurken üstünüzde o sorumluluğu ve ağırlığı hissediyorsunuz. Tabii söylediğim şey şuurlu bir okuma için geçerlidir. Mümin hayatının her safhasında havf ve reca yani korku ve ümit arasında olmalıdır. Ben de meali okurken bu ikisi arasında sürekli gidip geldim. Önceleri fark etmesem de şimdi düşünüyorum da meali okumaya başladığım şahsımla şimdiki şahsım aynı kişi değil. Allah herkese okumayı, faydalanmayı nasip etsin. Şimdi Kur’an-ı Kerim’den bahsetmek istiyorum. Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) 23 yıllık peygamberlik süreci içinde, Arap dilinde ve vahiy yoluyla indirilen, Fatiha suresiyle başlayıp Nas suresiyle biten, mushaflarda yazılı olup mütevatir olarak nakledilegelen, tilavetiyle ibadet edilen mucize kelamdır. Kur’an bir hidayet ve icaz kitabıdır. O insanlığı doğru yola iletmek üzere gönderilmiş eşsiz bir mucizedir. Kur’an-ı Kerim’in başka isimleri de vardır; fakat en yaygın olanı Kur’an’dır. Kitab, Tenzil, Zikr, Furkan, Meşhur diğer isimlerinden bazılarıdır. Kur’an-ı Kerim’in, derinliği ve genişliği sonsuz bir deniz gibidir. Bugüne kadar yapılmış bulunan tefsir, tercüme ve açıklamalar insanlara, o sonsuz denizden birer parça sunmuştur. Kur’an’ın kapsadığı ilahi hakikatler kıyamete kadar bütün insanların ve çağların ihtiyacını karşılayacak değerdedir. Bilimin ve aklın, ondaki gerçeklerde çelişki bulacağı bir zamanın gelmesi düşünülemez. Çünkü bilim, Kur’an’ın asırlar öncesinden anlattığı gerçekleri teyit ederek O’nu ardından takip eder. Onun bir başka üstünlüğü kolayca ezberlenebilmesidir. Bugüne kadar milyonlarca insan onun tamamını ezberlemiş Kur’an hafızı olmuştur. Kıyamete kadar da ezberlenmeye devam edilecektir. Bu özellik tarihte hiçbir kitaba nasip olmamıştır. Kur’an, insanın ferdi, sosyal, bedeni, manevi bütün problemlerine çözüm üreten bir şifa kaynağıdır. İnsan için vaad olunan dünya ve ahiret mutluluğu, ancak Kur’ân’a râm olabilmek ile mümkündür. Her hakîkat Kur’ân’da gizli, her saadet imanda zahirdir. Cihanın en hayırlı ve mesut insanları, Kur’ân gölgesi altında toplanan, onun hayat nuru ile nurlanan ve onda fâni olanlar, yani canlı bir Kur’ân hâline gelebilenlerdir. Rabbim bizlere de canlı bir Kur’an olabilmeyi, ilmi ile amel edenlerden olabilmeyi nasip etsin.

Kuran-ı Kerim Açıklamalı MealiKomisyon · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 20131,419 okunma

··

2.550 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.