Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Kalbi delmek" için geldiniz: Buyurun." [Ölen babasının vasiyeti. Mezarda olası bir dirilmeyi önlemek için aldırılan bir ihtiyati tedbir.] Bir reverans yapıp geri çekildim. Her iki doktor da aynı zamanda reverans yaptılar ve görecekleri iş hakkında hemen anlaşmaya vardılar ... Bir insanın göğsünü nasıl deldiklerini de hiç görmemiştim. Kendiliğinden ve kesin ayağıma gelmişken, böyle ilginç bir yaşantıya katılmamayı doğru bulmuyordum. Hayal kırıklıklarına o zamanlar artık inanmıyordum; korkacak bir şey yoktu şu halde ... O geniş, yüksek göğüs tam açılmıştı ki, aceleci küçük adam, gerekli yeri hemen buldu. Ama derhal konan alet, göğüsten içeri işlemiyordu. Birdenbire, zaman diye ne varsa boşandı odadan kaçıp gitti sandım. Sanki bir tablo içindeydik. Ama sonra ufak, kaygan bir gürültüyle zaman ve harcanandan daha çok, odaya doldu. Ansızın odanın bir yerinde bir şey küt etti. Bu şekilde bir kütürtü duymamıştım ömrümde: sıcak, kapalı, iki defa tekrarlayan bir kütürtü. Kulağım duydu bunu, aynı zamanda doktorun, aleti dibe kadar sapladığını gördüm. Ama her iki algının içimde birleşebilmesi için bir süre geçti. Demek delindi, diye düşündüm. ... Aleti kollayarak çekip çıkardı, ağza benzer bir şey göründü; iki kez art arda, iki heceli bir şey söylüyormuşcasına, oradan kan geldi. Genç, sarışın doktor, kıvrak bir hareketle, bu kanı, elindeki pamuğa sildi. Sonra yara, yumulu bir göz gibi öylece kaldı ... hem yalnızca ölü olan o değil. Şimdi kalbi deşilmişti; kalbimiz, soyumuzun kalbi. Her şey bitmişti. Kendi kalbimi düşünmüyordum. Sonraları aklıma geldi de, bu konuda kendi kalbimin önemsizliğini ilk olarak çok kesin anladım. Tek başına bir kalpti bu. Baştan başlamak üzere bulunuyordu.
Sayfa 125 - 126,127 Can KlasikKitabı okudu
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.