Barış Bıçakçı’yla tanıştım sonunda .
Henüz karşılaştırma fırsatı bulamadığım için çizgisi hakkında net bir fikre sahip değilim elbette ama ,farklı bir deneyimdi diyebilirim.
Alışılmışın dışında geçişler ,pat diye biten hikayeler bazen bir selamlaşma kadar kısa süren dizeler.
Ve evet şehir rehberi neyin nesi şimdi diyorsunuz
Sanki birinin bir gününe şahit olmak gibi ,o gün evden çıkmış ve karşısına çıkan her şeyi ve herkesi zihninde canlandırdığı imgelerle,flashback anılarla,hayali diyaloglarla harmanlandığı bir zihindeyiz .
An’ın tasviri ,sıradan,basit,aynı ve geçici anların birleşimi.
Her anın da bir kıymeti anlamı olmasına gerek yok der gibi.