Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Meydana giderken yürüdüğün yolda üç gün üst üste terk edilmiş, çelimsiz, açlıktan kadidi çıkmış bir kediyle karşılaşıyorsun. Merhametli biri onu kurtarsın diye boşuna bekleyip duruyorsun. Böyle bir hayata daha alışkın görünen hemcinsleri önündeki artıkları kapmak için hırsla saldırıyor ve hiçbiri ona acımıyor. Onun bu acınacak hali sonunda seni de yumuşatıyor: Mutsuzluğun bütün izlerini taşıyan bu tüyleri dökülmüş uyuz kedi, hayatta acıdan başka bir şey tatmış olabilir mi? Ona bir tas süt ve et yemeği artıkları getirtiyor ve ürkek dil darbelerini, o ihtiyatlı açgözlülüğünü, sefalet ya da acıyla noktalanmayan ilk deneyimini seyrediyorsun. Bu görüntü, bütün o bitip tükenmeyen ve yeniden yeniden tekrarlanan hareketliliği, gidiş gelişi gözlemlediğin, kalabalıklar içindeki inzivanda sana eşlik ediyor. Dönüş yolunda kedinin tüyleri yolunmuş, cılız ama karnı yedikleriyle şişmiş cesedini görmek seni şaşırtmıyor: Çok yediği için çatlamış, diyorlar sana, tuhaf bir duygu ayaklarını yerden kesiyor: Hiç değilse birkaç dakika için mutlu oldu.
Sayfa 113Kitabı okudu
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.