Siz bu incelemeyi okurken ben çok uzaklarda olacağım!
(Şaka şaka, kitabın son sayfaları berbere denk geldi, sıramı beklerken incelememi yazıyorum.)
"Sabıka kayıtlarına adı
Yaşarken hiç geçmemiş.
İyi hal kâğıdı bile
Alırmış isteseymiş.
Akıl alır da dostum;
Yürek almaz bir tuhaf iş." (s. 422)
Bir Acıya Kiracı
Adı kiracı ama okurken kalıcı oluyor acı, bildiğin ev sahibi oluyorsunuz.
İlk dizelerden itibaren çekiyor içine, bitirene kadar bırakamıyorsunuz. Sayfa olarak hacimli ama taşıdığı duygu hacminin yanında sayfa sayısı hiç kalır.
Kendinizden bir şeyler bulmamanız imkansız. Her duygu bir parça sızmış içine ve okurken parça parça ediyor sizi.
"Aldırma sen güzel çocuk,
Bu büyümüş insanlara.
Onlar bir telaşa gömülmüş
Ve yarın korkusuyla
Sevgileri solup dökülmüş." (s. 436)
Ne çok korkuyoruz dimi yarından? Bıraksalar aynı yoldan aynı işe yıllarca gider gelir ve öylece ölürüz. Ödümüz kopuyor hayatımızda bir şeyler değişecek diye. Kime sorsak çok meşgul, çok yorgun, dünyanın bütün yükü sırtlarında. Kendin için ne yaptın bu dünyada diye sorsak belki ele avuca sığacak bir şey yok ellerinde. Sırtımıza bir acı yükleniyor, ölene kadar taşıyoruz. Çok sevdiğim bir şairin dediği gibi,
Turgut Uyar
"-her şeyden biraz kalır-
diyor birileri, çoğulluk haklılıktır.
kavanozda biraz kahve,
kutuda biraz ekmek,
insanda biraz acı."
"Yeni bir kente gideceğim burdan.
Ne uğurlayan olacak beni,
Ne orda karşılayan güvermiş bir sevinçle." (s. 138)
"Yakında gideceğim burdan,
Hiçbir sokağından geçmediğim
Anım olmayan bir kente." (s. 139)
Gitmek...
Sahi, ne çok kişinin hayali,
Kim bilir belki de kaçış noktası.
Kaçımız başarabiliyoruz?
Hep bir bahane, onu bırakıp gidemem, bunu bırakıp gidemem. Koca bir evrende küçük bir noktada tıkılıp kalıyoruz.
Ne diyordu sevdiğimiz bir şair:
"Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz."
"Ben on numara giderim de mahalledeki kedileri nasıl bırakayım?"
-Bugünlerde benim de en büyük hayalim gitmek. Olur da gidersem burayı çok özleyeceğim.-
"Trenim gecikmeli, yüreğim bungun,
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar." (s. 125)
Berberde başladığım inceleme hala bitmedi. Hangi dizeye dokunsam dakikalarca dalıp gidiyorum. Duygular darmadağın oluyor yazıp yazıp siliyorum. Bazı kitaplar böyle işte, gitmekten en korkan insanı bile alıp sürüklüyor çok ötelere.
Okudum, yalnız kaldım.
Okudum, ölüme yaklaştım.
Okudum, aşka kötü gözle baktım.
Okudum, uykularımdan uzaklaştım.
Ama her ne olursa olsun:
Okudum, okuduğuma değdi.
Güzel bir şiirle son vermek istiyorum incelememe -bu kitapta değil ama eserle çokça ilgili:
"Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun… istemek de güzel."
Ayaküstü yazdığım, biraz da dağınık bir inceleme oldu. Bir hatam varsa affola...
Kendinize dikkat edin kıymetli okurlar.
Yeri gelmişken, gitme isteğiniz varsa gidin, ölüme yakın gidemediğiniz yerlerin pişmanlığı saracak sizi, korkuları yenme vakti. Olur da geçerken kapımı çalarsanız, bir şiir de ben ısmarlarım size.
Bir Acıya KiracıMetin Altıok · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20222,559 okunma
“Özenle boyadım ipliğini sevginin,
Gidip de bulamamanın incinmiş rengine.”
“Sevdiğim, tabutum, ak kefenim;
Derin ve dar mezar çukurum benim.”
Bu kitaptan en sevdiğim dizeleri bırakayım merak eden okurlar için.Benim en sevdiğim şiir kitabı
Bir Acıya Kiracı .
Metin Altıok öyle şahane yazmış ki 400’ e yakın sayfanın birinde de öylesine yazılmış bir dize yoktu.Ve kalemini yalnızca şiirde değil çizimde de ustaca kullanmış kitabına ilave ettiği çizimleri de beni çok etkiledi.Harf şeklindeki şiirleri hayran bıraktı beni kendisine.Beni fazlasıyla etkileyen bir kitaptı.Sizin de 9 puan vermenizi Ahmet Erhan’dan sonra okuyuşunuza bağlıyorum.
Yine güzel bir inceleme okudum ki bu incelemenizi merakla beklemiştim.Emeğinize sağlık.