Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

768 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dostoyevskinin son 3 romanı - Ecinniler - Delikanlı - Karamazov Kardeşler. Daha önce diyen oldu mu? bilmiyorum, bu bir üçleme. Gerçi, yazarımızın ; sürgün yıllarından sonraki bütün eserleri bir biriyle bağlantılı ya, ben gene de bu son 3 eseri ayrı değerlendirmek istiyorum. Üçleme derken kastettiğim, klasik bağlantılı üçlemelerde ki gibi karakterlerin birbirini takip eden maceraları değil. Bu üçleme ; yazarın haykırışının Üçlemesi. Burda ortak payda yazarın haykırışı...Çığlığı. Ecinniler kitabı yazarın şah-eseri Karamazov Kardeşler' e giriş niteliğinde. Ecinnilerden sonra Karamazov Kardeşler yazılmalı idi. Peki o zaman bu Delikanlı kitabı niye araya girdi. Yazar Ecinnileri yazdı, arkasından bir parantez açtı Delikanlıyı yazdı, parantezi kapadı ve Karamazov Kardeşleri yazdı. Ecinniler ve Delikanlıda ortak olan her ikisinde ki Baba-Oğul öğesidir. İlkinde Verhovenskiler ikincisinde ise Versilovlar. Soy isim benzerliğini fark etmişsinizdir. İki kitaptaki bir diğer ortak özellik ; baba-oğul ilişkisinde ki ortak payda şudur: Baba, oğul birbirlerini sokakta görseler tanımazlar.Her iki Baba da,evlatlarını doğar doğmaz, çevresinden uzaklaştırmış, başlarından atmıştır. Cüzdan babalığı yapmışlardır. Her iki kitapta da Babalar kötü olmasalar da zayıf karakterlidir. Ecinnilerde ki Oğul Verhovenski, içinde bulunduğu çevre tarafından kıymet verilen, sayılan ama özünde kötü karakterli bir cani iken Delikanlı da ki Oğul Versilov ise tam tersi olarak içinde bulunduğu çevre tarafından hakir görülen, saygı görmeyen ama özünde iyi biridir. Ne yalan söyleyeyim ilk başlarda bayağı gıcık olmuştum bu delikanlıya. Dostoyevski haykırıyor, çığlık atıyor dedim ya. Ama nafile çığlık bunlar. Yeterli olmadı, yetemedi. İnsanlık ve Rus halkı için. Bu son 3 romanında sesini Halkına, özellikle gençliğe seslendi. Ama yetmedi maalesef. Halkı kendisini dinlemedi. Ülkemizde Delikanlı, Azerbaycan da Yeniyetme, İngiltere de Rastlantısal Aile olarak basılan bu eser... Maalesef Türkiye de - diğer ülkelerde ki durumu bilmiyorum- gereken takdiri toplayabilmiş durumda değil. Bu esere yapılan, yorumlar, eleştiriler gerçekten çok can sıkıcı. Dostoyevskinin sondan 2. Romanı, ustalık değil üstadlık eseri... bir düşünün, ne kadar kötü olabilir ki,.. Yazar, eseri büyük bir başarı ile daha ondokuz yaşında ki , edebiyatçı olmayan bir gencin kalemiyle yazıyor. Böyle bir genç nasıl yazabilirse öyle yazmaya çalışmış. Ve öyle de yazmış. Eee Bravo denilmesi lazımken, yapılan şey üstada sanki açığını bulmuşlar gibi yüklenilmesi, ne diyelim ... Kitapta ki Anne karakteri de bana Balzac in Kuzen Bette 'sindeki Anne yi anımsattı, bunu da demeden geçemeyeceğim. Yazarın son Üç kitabın hikayesinin, kurgusunun tam ortasında Baba- Ogul/ ları var. Ve onların çatışmasal ilişkileri. Irdelememi, kitabın son sayfalarından ve son paragrafından yapacağım alıntılar ile bitirmek istiyorum. Zira kitabın yazılış biçimi ve gayesi bu alıntıarla daha iyi anlaşılacaktır. " Yeni kuşağa mensub gençler çoğu zaman kendilerinin bulduğu ülkülere değil de , kendilerine daha önceden kabul ettirilen bir takım ülkülere dört elle sarılıyor ve bu gençlerin sahip olduğu düşünce hazinesi pek o kadar büyük olmadığı gibi, hatta çoğu zaman tehlikelidir. ... Sizin gibi gençler, zamanımızda pek çoktur. Gerçekten bunları tehdit eden büyük bir tehlike vardır: Bütün yeteneklerini kötüye kullanmak , Gizli ve açıklanmayan bir tutkuya kapılmak, ya da karışıklık çıkarmak isteği, çok daha " güzel bir dış görünüş " sağlamak için, bir düzen değişikliği yaratmak isteği, gibi. Gençlik, gençlik olduğu için temizdir. Belkide gençlerin böyle çılgınca ve bu kadar erken ileri atılmasında, coşmasında, yaratmak istedikleri düzenin bir tutkusu, bir gerçeği araştırma, bir olayları değerlendirme vardır; ama zamanımızda yaşayan bazı gençler, gerçek dedikleri şeyin insanın inanamayacağı kadar aptalca ve gülünç şeylerde görüyorsa, bunun suçu kimdedir? ... Ah, bugünün toplumunu saran öfke yatışıp da, yarının dünyası kurulduğu vakit, ileride yaşayacak olan bir sanatçı, geçmiş olan bu düzensiz ve karmakarışık dönemi anlatmak için kusursuz biçimler bulacaktır. İşte o zaman sizin yazdığınız 'notlar' gibi yazılar gerekli olacak ve materyal görevi yapacaktır; bu yazılar bütün karışıklıklarına ve rast gele yazılmış olmalarına rağmen, içtenlikle meydana getirilmiş olsun... Hiç değilse o zamanki bulanık çağda yaşamış bir delikanlının içinde nelerin gizlediği ve bu delikanlının bazı gerçek özellikleri anlaşılmış olacaktır. Bu bile, tamamen değersiz bir şey değil; çünkü bütün kuşaklar delikanlılardan meydana gelir..."
Delikanlı
DelikanlıFyodor Dostoyevski · Yordam Edebiyat · 20203,542 okunma
·
493 görüntüleme
Gamax okurunun profil resmi
İlgi ve keyifle okudum. Kalemine sağlık azizim...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.