Dini kitle
hareketleri, insanın yaradılışına kadar giderler; sosyal
devrim hareketleri, insanların özgür, eşit ve bağımsız
oldukları parlak devirlerden bahsederler; milliyetçi
hareketler, geçmişteki yücelikleri tekrar canlandırır veya
bunları icat ederler. Geçmiş ile bu şekilde meşgul olmak,
sadece kitle hareketinin meşru olduğunu veya eski düzenin
meşruluğunu kaybettiğini göstermek arzusundan değil, aynı
zamanda
“şimdi”nin geçmişle gelecek arasında önemsiz bir geçitten
ibaret olduğunu ortaya koymak içindir