Uzun zamandır aklımda ve kütüphanemde olan ve gözümü fazlasıyla korkutan başlamaya bir türlü cesaret edemediğim bir kitaptı Savaş ve Barış. Ancak başladıktan sonra korkumun yersiz olduğunu farkettim. 2 ciltlik ve 1808 sayfalık bu kitabı okumak çok kolay olmasa da elimden bırakmak istemediğim bir kitap oldu.
Tolstoy, "Savaş ve Barış" hakkında "roman değil, bir manzume, daha çok ise, tarihi günlüklerdir" demiştir. Bence de bu bir roman değil, çok çok farklı bir yapıt.
Kitap; 1805-1813 yıllarında Napolyon Savaşları da denen Rus-Fransız savaşlarını konu alır ve üç ailenin başından geçen olaylarla bu süreç bize sunulur. Gerek savaş alanına dair yapılan betimlemeler gerek karakterlerin ruhsal durumuna ilişkin yapılan betimlemeler olayları insanın kafasında canlandırmaya fazlasıyla yardımcı oluyor. Hikaye ilerledikçe karakterlerin yaşadığı değişimi, gelişimi hissediyorsunuz ve anlatılanlar fazlasıyla merak uyandırıcı bir şekilde ilerliyor. Ayrıca kitabın içerisinde hikayeden ayrı olarak Tolstoy'un şahsi düşüncelerine de yer verilmiş. Kitabın bu kadar uzun yazılıp akıcılığından bir şey kaybetmemesi benim gözümde hayranlık uyandırıcı oldu. Bitirdiğimde Rusya'dan çıkıp yaşadığım yere dönmüş gibi hissettim. Kitabın kalınlığı ne kadar göz korkutucu olsa da bir gün zaman ayırıp okumanızı, bu yolculuğu yaşamanızı tavsiye ederim. 
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) 
Lev Tolstoy
·
798 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.