Gönderi

272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
bu kitabı spoiler vermeden incelemek neredeyse imkansız olduğundan baştan uyarmak istedim. bu kitap beni mahvetti. okurken kendimi asla iyi hissetmiyordum, üstüne bu geldi ve gerçekten hiç iyi değilim. bana göre kitap bazı kısımlar hariç kusursuz. o bazı kısımlardan birazdan bahsedeceğim. yazarın tek kitabı olmasının sebebi bence bu kitabın üstüne başka bir şey yazabileceğini düşünememesidir. dönemin katı ahlak kurallarına karşı çıkıldığını düşünüldüğü için kitap çok fazla eleştiri almış zamanında. ben de aslında o merakla başlamıştım kitaba ve açıkçası beklediğim o ahlaksızlığa da rastlamadım. ki şunu de eklemek isterim; ahlaksız olması bir eserin kötü olduğunu göstermez. hatta o eser hakkında yorum bile yapılma hakkı vermez. sadece iyi veya kötü eserler vardır. dönemimizde bu dar görüşlü insanların olmadığını varsayarak incelememe devam etmek istiyorum. kitaptaki metaforlar, betimlemeler, diyaloglar, karakterlerin iç dünyası benim başımı döndürdü. kitabın içine o kadar düştüm ki, nerede olduğumu bile unuttum bazen. tüm gerçekliği kapatıp girdim kitaba ve size de öyle yapmanızı öneririm. şimdi kitapta benim görüşlerime karşıt açıklamalar vardı ve onları okurken rahatsız olmadım diyemem. kitapta da puan kırdığım tek kısım buralar. kadın-erkek karşılaştırması kitapta fazlaca bulunuyordu, hatta karşılaştırmadan daha çok kitapta kadınlar resmen eziliyordu. bunu dönemin kafa yapısına veriyorum sanırım. bir de kitapta evlilik öyle bir yüceltilmişti ki evlilik olmadan yaşanılamazmış gibi. sanırım bunlar dönemin özelliğini taşıdığından daha fazla bahsetmek istemiyorum. lord henry… adamın görüşleri, onları okurken kendine bir şeyler katmayan yoktur bence. her görüşünün doğru olduğunu zaten söyleyemem fakat adamın sözcükleri öyle mest ediciydi ki tüm kelimeleri adam kafasında bir düzene sokup sayfalarca bize aktarıyordu o karmakarışık zihnini. kitabın sonu beni en çok etkileyen kısım oldu. zaten bildiğiniz üzere kitabın başında dorian portrenin güzelliği ile kendi güzelliğini takas etmek istemişti ve gerçekleşti. sonda ise portre’ye bıçak sapladığında aslında kendini öldürdü. sanırım ben kitap hakkında günlerce düşeneceğim. şu kısım hakkında da sonsuza kadar: “içeri girdiklerinde, duvarda efendilerinin portresini gördüler; tıpkı onu son gördükleri gibi, o mucizevi gençlik ve güzelliğiyle göz kamaştırıyordu. yerde smokinli, kalbine bıçak saplanmış ölü bir adam yatıyordu. adamın yüzü buruş buruş, sarkık ve tiksinti vericiydi. ancak yüzüklerine baktıktan sonra adamın kim olduğunu anlayabildiler.”
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202373,8bin okunma
·
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.