Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

94 syf.
·
Puan vermedi
Farklılıklar
Ah! Evet, kısacık bir kitap için ne çok iç çekiş. Öyle sanıyorum ki, birileri bana bu kitabın genç bir kalemden çıktığını, hatta belki de çocuk demeliyim, söylemeseydi tahmin edemezdim. Siz sevgili okurlar tabii ki ergenlik notunu hemen verdiniz! :) O yaştaki birisi için gerçekten etkileyici bir eser. "Belki sen de 8 yaşında bir şeyler yazmaya başlasan bu tip bir eser kolaylıka verebilirdin" mi diyeceksiniz? Her şey tamamen pratikle mi ilgili, dersiniz?
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
gibi çocukluk döneminde çoğu şeyi öğrendiniz öğrendiniz, öğrenemezseniz sonrası çok zor diye mi düşünüyorsunuz? Bilemiyorum, belki de haklısınız. Her insanın iç dünyasının birbirinden farklı olması ve bu iç dünyanın davranışlara tezahürü çok etkileyici. Sanırım bu durumu en çok gözlemleme şansı bulan kişiler eğitmenlerdir. Sınıfta aşağı yukarı aynı yaşta olan öğrencilerin her biri kendi içinde farklı bir dünyadır. Yaşadıklarının, deneyimlerinin sonucunda bazıları yaşının çok çok ötesinde tavırlar sergilerken bazıları henüz yaşının getirmesi gerektiği davranışları bile sergileyemez bir hâlde olabiliyor. Birisi yetişkinlere ait olması gerektiği düşünülen dertlerle çocuk yaşta dertlenirken, diğerinin aklı bir karış havada olabiliyor. Çabaları ve pes ettiği noktalarla bambaşka hayatlar... Tamamen yaşanmışlıkla mı ilgili emin değilim ancak bazı insanların ruh hâli karamsarlığa, belki de melankoliye demeliyim, daha yatkın oluyor. Bazıları bu durumu ergenlikte sıkça görüldüğüne dayanarak geçici bir dönem olarak değerlendirmiş.
Gustave Flaubert
Gustave Flaubert
de yazdıklarıyla sürekli hüzünlü bir ruh hâli içerisinde olma durumunu okuyucuya güzel aktarırken, farkındalığını da dizelerinde dile getirmiş: "Peki, bu genç yaşta bunca keder niye? Ne bileyim! Böyle yaşamak belki de kaderimde vardı... Yükü taşımadan bezmek, koşmadan nefes nefese kalmak..." O yaşta amma da abarttı, gereksiz dramatize etti! Sanki daha ne yaşadı, ne gördü de "bedeni ölmeden ruhu mezara girdi" diye sitem edilebilir ancak bir insanın duygu dünyası her zaman gerçeklik olarak kabul edilen olgu ile paralel ilerlemiyor. Yani her şey yolunda gittiği halde mutlu olmamak gibi bir durum. Tabii ki sağlıksız bir ruh hali olarak kabul edilen bu durumun altında bir sürü sebep olabilir. Sevgisiz büyütülmek de bunlardan birisi olabilir mesela. Burada devreye kitabın güzel önsözü giriyor ve yazarın hayatını bizlere özetleyerek kitabı daha anlamlı kılıyor. Kitabın özellikle ilk yarısındaki sorgulamalar, şüphecilik, hayat hakkındaki tespitler bence gayet başarılı. Kitabın ikinci yarısındaysa biraz önce ruhunu toprağa vermiş kişi kendisi değil gibi platonik aşkına karşı tutkusunu detaylıca anlatabilmesiyle yazar bizlere bir insanın birden farklı yönü olabileceğinin kanıtı gibi. Üzerinde hiçbir tutku belirtisi olmayan birsi belki de henüz aradığı şeyi bulamamıştır. Belki de "ergen davranışları işte ne olacak!" diyorsunuz, haklılık payınız yok değil. Uzunca bir süredir kitap okuyamadığım için, okuma alışkanlığıma iyi gelecek kitaplar seçmeye çalışacağım. Sanırım bu kitap benim için doğru tercihti. Kısa, basit ama düşünmeye teşvik eden türden. Tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Bir Delinin Anıları
Bir Delinin AnılarıGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 20222,124 okunma
··
572 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.