Program, Küçük Mehmed Ağa ile devam eder ve bu 18. yüzyıl bestecisinin bir başka eseri, örneğin Acembuselik makamındaki "murabba beste"si çalınır. Klasik koro, eserin sözlerini yazan şair Şakir Efendi'nin "yersizlikten" doğan sıkıntısını, 250 yıl sonra, huşu içerisinde yeniden terennüm etmektedir:
"Ol gonçe dehen gül gibi güldükçe demâdem
Ümmîd-i visale nice sabreylesin âdem
Bir bûselicek yer taleb ettim Acemâne
Ol meh dedi: "Şakir, be tu câ nîst ki dârem".
Sunucunun "mecburiyetten" açıklayamadığı güftede Şakir Efendi, İranlı olduğu anlaşılan sevgilisine "O gonca ağızlı güzel sevgili bir gül gibi sürekli olarak güldükçe, insanoğlu onunla yatma arzusunda nasıl sabretsin? Acemler gibi sadece bir öpüşlük yer istedim, o ay yüzlünün cevabı 'Şakir, sana vereceğim ama yer yok' oldu" demektedir.