Gönül isterdi ki çok keyifli bir kitap okudum diyeyim ama oldukça üzücüydü. Her sayfayı çevirişimde Gorki'ye benzettim cümleleri, karakterleri, anlatımı. Meğer Panait İstrati "Balkan edebiyatının Gorki'si" olarak anılıyormuş.
Kitapta bir çocuğun gözünden, hak arayan köylülerin isyanı anlatılıyor ama çocuk kitabı havasında değil. Zaten acılarla yoğurulmuş bir çocuk da artık çocuk değildir. Her neyse. 1907 Mart'ında on bir bin Rumen köylüsü, Rumen hükümeti tarafından, haklarını istedikleri için katledilmiş. Panait İstrati de bunu hikayeleştirerek bize sunmuş ve kitabı onlara ithaf etmiş. Hakkını alamayan ve sürekli açlık sınırında yaşayan insanların isyan etmesi sıradan, bilindik bir hikaye ama İstrati'nin hikayeyi sunuşu etkileyiciydi. Bunlara ek olarak geçmişte yaşanılan Türk zulmünden bahsedişi de beni fazladan üzüp etkilemiş olabilir tabii.
Sonuç olarak #birsoluktaklasikler serisi adının hakkını vermeye devam ediyor. Panait İstrati'yi de çok sevdim ama bu sevgi Gorki esintilerinden de geliyor olabilir, bir kitabını daha okuyup öyle karar vereceğim. Kitapla kalın.