Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bütün bu sürgün, takip ve hapislere rağmen, işin önü hiçbir şekilde alınamaz. Sarayın çıkarttığı her fermana karşı diğer taraf mutlaka bir yol bulur, malûm sektörün faaliyetini kesintisiz sürdürebilmesi için hemen her türlü meslek ve yerden yararlanılır. Önce, kadınların bekâr erkeklerin çamaşırlarını yıkadıkları çamaşırhaneler devreye girer. Kucağında bohçasıyla gelen erkeklerin içeride çamaşırla değil de başka şeyle uğraştıkları anlaşılınca, kadınların bekâr çamaşırı yıkaması yasaklanır. Çamaşırhanelerin yerini, bu defa kaymakçı dükkanları alır. Dükkana ayrı ayrı giren kadın ve erkeklerin kaymak yemekle kalmayıp başka şeyler de yedikleri tespit edilir, yine bir ferman çıkar: Kadınlar artık kaymakçı dükkanlarına giremeyeceklerdir. Yüzyıllar boyunca, fuhşun en rahat şekilde yapıldığı yer, esir pazarlarıdır. Üstelik iş, dine de uygundur... Pazara alışverişe, yani cariye satın almaya gelmiş gibi görünen erkekler esircilere bir miktar kaparo verip, beğendikleri cariyeyi evlerine götürürler. Birkaç gece beraber olur, sonra "kusurlu çıktı" bahanesiyle iade ederler. Bir mal satın alınmadan önce denenebileceğine ve cariye şeriat açısından erkeğin malı olduğuna göre, ortada dinî açıdan bir mahzur yok gibi görünmektedir.
·
921 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.