180 syf.
10/10 puan verdi
Okuyan arkadaşlara soruyorum sizce ,çocuğun adı mı yoksa acıların adı mı konulmamış?
Yüreğimi parçaladın be çocuk. Kitabın sonu tarif edilmez.
Kitabın adı "Beyaz Gemi" ama ben sandım ki, "Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek " benzeri bir kitap , hikaye bir gemide geçiyor sandım. Beyaz gemiden çok az bahsedilmiş.
Çocuk: 8 yaşına yeni girmiş kısa boylu, kepçe kulaklı, zayıf bir çocuktur.Hiç arkadaşı yoktur. Doğayı çok sever. Gördüğü cansız varlıklara isim takmıştır.
Çocuğun dedesi: Momun (Hamarat Momun) İyi kalpli, yardımsever,çalışkan bir insandır. 70 yaşlarında köse bir ihtiyardır.
Birde Üvey Nine: Her şeye çok konuşan merhametsiz,sürekli çocuğu azarlayan hor gören iğrenç bir kadın.
OROZKUL : (En nefret ettiğim ikinci kişi) İçki içmeyi çok seven, insanlardan ve doğadan nefret eden, sinirli,umursamaz biridir. Korucubaşıdır fakat doğaya ve insanlara çok zarar verir karısını sürekli döver çocukları olmadığı için.
KULUBEK : Genç ve güçlü bir şofördür. Çocuğun kahramanıdır. Momon Dede'nin soyundan gelir.
BEKEY Teyze : Orozkul’un karısı ve çocuğun teyzesidir. Çocuğu olmadığı için kocasından sürekli şiddet gören fakat köye gelen satıcıdan sürekli alkol alır kocası için. İçip içip kendisini döveceğini bile bile alır. Sabırlı bir kadın.
SEYDAHMET : Orozkul’un ve dedenin yanında çalışmaktadır zaman. Bir karısı ve bir bebekleri vardır. Beceriksiz, tembelin biridir.
GÜLCEMAL : Seydahmet’in karısıdır. Günlerini genelde çocuğun ninesine ve Bekey’e yardım etmekle ve çocuğuna bakmakla geçirir.
Çocuk; annesi ve babası onu çok küçük yaşlarda terketmişlerdir.San-Yaş Vadisi’nde dedesi, üvey ninesi, Orozkul, Bekey teyzesi, Seydahmet, Gülcemal ve köpeği Beltek ile berabar yaşamaktadır. Vadide sadece üç ev vardır. En büyük zevkleri dedesinin kendisine dere kıyısında yaptığı gölette yüzmek; “Deve, Kurt, Eyer ve Tank” isimlerini verdiği kayalarıyla konuşmak; dedesinden masal dinlemek ve dağa çıkıp dedesinin dürbünüyle kasabaya, Isık Göl’e ve San-Taş Vadisi’ne daha yakından bakmaktır. Her akşam eline dürbününü alıp, dağ başına çıkar ve Isık Gölün'de kısa süreliğine görünüp kaybolan beyaz gemiye bakar.Annesi şehirde kendine yeni bir yaşam kurmuştur. Çocuk babasını,beyaz geminin kaptanı olduğuna, bir gün başı insan başı olan bir balık olup beyaz gemiye kadar yüzeceğine ve babasıyla konuşacağına inanmaktadır. Boynuzlu Geyik Ana'dan hep bunu diliyor.En çok "Boynuzlu Geyik Ana" masalı hoşuma gitti. İçimden hepsini anlatmak geliyor. Lakin "Boynuzlu Ana Geyiğin" öldürülmesi ile hikaye bitiyor. Son bölüm çok acıklı onuda paylaşmadan edemem.
"Ama bir şeyi rahatça söyleyebilirim: Çocuk ruhunun bağdaşamadığı her şeyi reddettin sen. İşte bunun için avunuyorum. Bir kez çakıp sönen bir şimşek gibi yaşadın sen. Şimşeklerin kaynağı göktür, gök ise sonsuzluktur, işte bundan dolayı kıvançlıyım.
Avunduğum başka bir şey daha var: İnsanın çocuksu, temiz vicdanı tohumun içindeki öz gibidir. Bu öz olmadan hiçbir tohum gelişemez ve bizleri ileride ne beklerse beklesin, insanlar yaşadıkça hak, doğruluk denen şey de orada var olacaktır.
Senden ayrılırken senin sözlerini yineliyorum, küçük çocuk: "Merhaba beyaz gemi, ben geldim!"
Cengiz Aytmatov , 
Mehmet Özgül Saygılarımla emeklerinize ve yüreğinize sağlık...
·
212 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.