Gönderi

Bir şarkı bir insanı  üşütür mü?
youtu.be/OZcmTtF2GXQ Üşürken çok dinlediyse, evet. Duyularımızın beynimizde kayıt etme mekanizmasına etkisi göz ardı edilemez. Bir koku, bir ses insanı yıllar öncesine götürebilir. Bende bu şarkıyı açar açmaz hafızamın derinlerinde çıkan anılar, film şeridi gibi geçmeye başladı gözümün önünden. Yıl 2018, yer Ankara, mevsimse kış.. Dersim bitmiş, 11474 nolu durağa gidiyorum ayaz eşliğinde. Ellerimi cebime sokuyorum cebim daha soğuk. Tabi yıllar sonra alışacağim bu soğuğa ve Ankara bana eskisi kadar soğuk gelmeyecek. Gölbaşı'na dönücem. Bu saatte EGO çok dolu olmuyor, umarım oturmayı sevdiğim koltuk boştur diyorum. 104 nolu EGO geldi ve hemen oraya bakıyorum, boş. Mutluyum. Orta kapının hemen dibinde bir basamak yukarıdaki cam kenarı koltuğa, beni sıcak tutmayan montum ve ayaklarımı asla ısıtmayan postallarımla yerleşiyorum. Çantamdan siyah kulaklığımı çıkarıp yolculuğun keyfini başlatıyorum. Yolculuk ortalama 40 dakika sürüyor ve ben uzun yolculuklarda müzik eşliğinde  dışarıyı seyretmeyi seviyorum. Dışarısı kasvetli, Ankara gri, yerler ıslak. Dikmen Kavşağı'ndan itibaren sis başlıyor. ODTU Ormanı sislerin içerisine gizleniyor. Manzara sanki Bob Ross'un bir eseri. Şoför Dikemen Kavşağından sonra yokuş aşağı salıyor otobüsü, sörf yapıyoruz sanki. Bazen bu yolu ayakta gittiğimde sörf yaptığımı hissederim ve ellerimle bir yere tutunmadan dizlerimi kırarak dengemi sağlamaya çalışırım. Ufak çaplı eğlencelerle yolculuğu daha çekilebilir hale getirirdim.Otobüsün camları buğu yapıyor, siliyorum. Dinlediğim müzikler manzaramla uyumlu. Bu yolda Duman ve Sagopa Kajmer çok dinledim. Bu şarkıları tekrar dinlediğimde o ana dönerim. Sonra kulaklığım bozuldu. Yolculuk yaparken bir daha müzik dinleyemedim.
·
221 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.