Çok söylenmiştir ama tekrarı faydadan hâli değil: Bir şehirde, isteyerak veya istemeyerek ikamet etmek ayrı, o şehirli olmak ayrı mütalaa edilmelidir. Her şehrin (belki her yerin) kendisine mahsus bir "ruhu" vardır. O ruhla tanışmak, onunla hemhal olmak, onunla yaşamak... o kadar kolay kazanılan bir şey değil. (Kendinizi şöyle bir yoklayın: İstanbul'da ziyaret yerlerinin kaçta kaçını biliyorsunuz? Eyüp Sultan'a, Yuşa Tepesi'ne hiç gittiniz mi? Ya Sünbül Sinan? Mezarları-makamları İstanbul'da bulunan sahabiler kimler? Boğaz'daki Hüdaî yolundan haberdar mısınız? İstanbul'un tatlı suları, denizi, mesireleri. Şivesi, mimarisi, mey veleri, çiçekleri, bodur minareleri, hazireleri, sokakları... İşte şehrin ruhunun çokça dolaştığı, görüldüğü yerlerden bazıları).